Öncelikle şapkayı önümüze koymalıyız ve önce kendimizi sorgulamalıyız…

Neden nasıl niye diye…

Hani bir ata sözü var ki kimse üstüne almaz..Yani kimse kendi kusurunu görmek istemez hatta karşındakinin kusurunu söylesen de yazsan da ne duyar ne okur…

İstanbul’a geldiğim 2002 yılından itibaren,  İstanbul da bana çok şey katmış olan en azından gurbette bana dinleyiciler sayesinde gurbet sızısını fazla hissettirmeyen Marmara da Karadeniz türküleriyle sanatçılarımızın sesini duyuran kemençe tulum sesiyle Karadenizlileri sılaya götüren Yüzdeyüz Karadeniz sloganıyla çalıştığımız radyo yani KARADENİZİN SESİ RADYOSU RADYO K kiraya verilerek tüm programcılarla beraber dışarda kaldık…

Bugüne kadar bizlere sizlere Karadeniz’i yaşatan radyomuz artık Karadeniz müzikleriyle değil yayında !!!

Kimin umurunda ?

Hani dinleyiciler haricinde kim ses çıkardı,hani nerde kemençe tulum ile söylenen sanatçılarımızın türkülerini dinlediğimiz Yüzdeyüz Karadeniz sloganıyla Marmara da yayın yapan Radyo K…nerde ?

Kimin umurunda?

Oysa yayınlarımızda birlik beraberlik söylemlerimiz boşuna değildi..

İşte dediğim daha doğrusu korktuğum yani düşündüğüm oldu ve biz değerlerimize sahip çıkamadık ve Karadenizli olmayan birileri elbette ticari düşünerek Karadenizlilerin düşünemediğini düşünerek radyomuzu kiraladı ve artık Yüzdeyüz KARADENİZ diyerek çalıştığımız radyomuz Radyo K artık KARADENİZİN KARADENİZLİNİN SESİ OLMAYACAK şekilde başka türkülerle o yücelttiğimiz beslediğimiz 93.3 RADYO K da Türkiye’min başka yöresinin programcıları ile yoluna devam ederken biz İstanbul da ki Karadenizliler galiba artık kemençe tulum ile Karadenizli ezgileri dinleyemeyeceğiz radyolarımızdan..

Bu arada Karadeniz Sivil Toplum derneklerinin de bu aşamada sessiz kalmalarına pek şaşırmadım…