Karadeniz'i Saran Kelebeklerin Sırrı Ne...

Karadeniz bölgesine araştırma yapan uzmanların yaptığı acıklamaya göre kimyasal gübrenin bölgede yaşayan kuşların yaşamlarını yok ettiği icin türeyen ve kelebeğe benzeyen canlılar icin calışmalarının devam ettiğini ancak kimyasal gübrenin yer altında ve yer üstünde yaşayan canlıları yok olduğu yapılan araştırmalarda gözle görülür oldu.Bölgede kuş yılan ve benzeri türlerin görülmeyecek kadar azaldığını izlenmektedir...

Karadeniz'i Saran Kelebeklerin Sırrı Ne...

Karadeniz bölgesine araştırma yapan uzmanların yaptığı acıklamaya göre kimyasal gübrenin bölgede yaşayan kuşların yaşamlarını yok ettiği icin türeyen ve kelebeğe benzeyen canlılar icin calışmalarının devam ettiğini ancak kimyasal gübrenin yer altında ve yer üstünde yaşayan canlıları yok olduğu yapılan araştırmalarda gözle görülür oldu.Bölgede kuş yılan ve benzeri türlerin görülmeyecek kadar azaldığını izlenmektedir...

Karadeniz'i Saran Kelebeklerin Sırrı Ne...
Editor: admin
31 Ağustos 2017 - 11:46

 

 

Ziraat mühendisi İbrahim Oğuz'un kelebek  olarak adlandırılan  canlının özelliklerini nasıl işlev gördüğünü detayları ile acıkladı.

TANIMI VE ÖNERİLEN İLAÇ MÜCADELELER.

Tanımı Tarihçesi

Ana vatanı Güney asyadır.

Ricania simulans Gürcistan da ilk 1956 da Sukhumi de görüldü. 1964 yılında yagınlaşması üzerine varlığı kayıt altına alındı. Peki Gürcistan'a nasıl geldi? Kuzey Çin'den ya da Japonya'dan gürcistan'a nasıl geldi? Rusya’nın en büyük botanik bahçesi olan Tropik Park (1892) yılında Sochi'de kurulur.

 

 

Bunun için dünyanın dört bir tarafından farklı birbirinden güzide bitkiler getirilir. Bu bitkilerle beraber farklı böcek yumurtalarında gelmiş olacak ki zaman içerisinde yaşamaları için uygun ortam bulanlar çoğalmaya ve yayılmaya başlamış. Ancak tür çeşitliliğinin fazla olduğu ve çoğalması için istenen uygun ortamın olmadığı Sochi bölgesinde varlığı pek hissedilmemiş. Güneye doğru indikçe ve daha nemli ortamları buldukça böcek popülasyonu artmış. Bir yandan popülasyonun artması bir yandan da zaman içerisinde tür çeşitliliği ve doğal düşmanların ortaya çıkmasıyla Gürcistan da denge sağlanmış. 

Türkiye'de ise Rize de bir böcek türünün başta sebze olmak üzere meyve, bağ, çay ve mısır gibi hububat ürünlerinde zarar yaptığına dair 2007 yılında gelen şikayetler üzerine Rize Tarım İl Müdürlüğü tarafından yapılan incelemelerde zararlının bilinen ve Teknik Talimatlarda olan bir zararlı olmadığı tespit ediliyor. 2007 yılı Ağustos Ayında Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü ve Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsüne il müdürlüğü tarafından eş zamanlı olarak örnekler gönderiliyor. Zararlı hakkında aynı dönemde bağlı oldukları bakanlığa da bilgi veriliyor. Örnekler Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü (KTAE) tarafından teşhis amacıyla Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümüne gönderilmiş ve Prof Dr. Şaban GÜÇLÜ tarafından Rize de bulunan zararlının Homoptera Takımı, Ricaniidae Familyasına bağlı Ricania simulans olduğu teşhis ediliyor. 


Canlının Özellikleri:
Dişileri bitki dokularını oyarak içerisine yumurta koyarlar. Doku içerisine yumurtalar gruplar halinde konur. Yumurta sayısı 50 civarında olup, yumurtalar kışlamaktadır. Yumurtalar oval yapıda olup, şeffaftırlar. Yumurtlama dönemi Ağustos ayı başında olmakta, Mayıs ayı içinde yumurtaların açılımı gerçekleşmektedir. Bu açılım kışın yumuşak ve ser geçmesine göre erken veya daha geç gerçekleşmektedir. Kışın yumuşak geçmesi yumurtaların erken açılmasına ancak yeteri kadar yiyecek bulunmaması nedeniyle popülasyonlarında açlığın getirdiği kırılmalara neden olmaktadır. 

Nimfler (larva) sarı renkte olup kahverengi lekeler vardır. Olgun nimfler tavus kuşunu andırırlar. Beyaz beyaz parlayarak koloni oluştururlar. 

Yanlış olarak kelebek denilmesine karşın görünüşünün dışında kelebekle bir ilgisi bulunmamaktadır. Erkekleri daha küçüktür. Hem nimfler hem erginler bitki özsuyunu emerler. Ülkemizde problem oluşturmaları anavatanlarından yıllardır var oldukları bölgelerden uzakta kalması buraya doğal olmayan yollardan taşınmaları (Sarp kapısının açılmasından sonra fidanlarla) nedeniyle doğal düşmanlarınıda birlikte gelemeyişindendir. Gürcistan da 50 yıla yakın bir müddettir varlıklarının tespit olması ancak bizde ki kadar yoğun bir popülasyon ve zararın belirgin olmayışı doğal düşmanının bulunmasındandır. 

Yumurta konulan dokular ölmektedir. Yumurtalara yarı odunsu bölgelerde de olduğu gibi taze sürgülerdede rastlanmaktadır. Taze sürgün olan her bitkide zararı görülmektedir. Yetkiller, Ricania Simulans'ın çay da ekonomik belirgin bir zararı olmadığı belirtiyor. Bunda da sürekli hasat sayesinde yumurtaların bitkiden uzaklaşmasıyla sağlanan kendinden oluşan kültürel mücadelenin etkinliğine işaret ediliyor. Bu diğer bitkilere göre yumurtaların çayda diğer daha az sayıda olarak bir kış dönemi geçirrmesinde etkin oluyor.

 


RicaniaSimulans Japonica ile Biyolojik Mücadele

Ricania Simulans Japonica ve diğer çaya zararı olan tüm insektisitler (böcek İlaçları) ile doğal mücadele yöntemi biyolojik mücadele olup;

Formica rufa (Kırmızı Orman Karıncası) 'nın bölgede yagınlaştırılmalıdır. Bu karınca türü et oburdur ve Ricania Japonicanın sınıfıda dahil tüm böcek türlerini yumurta, larva ve pupa dönemlerinde toplayıp onlarla beslediği için sayılarını kontrol altında tutar ve epidemiyi engeller. İnsan yerleşimlerine bir zararı yoktur. Sadece bu karınca yuvalarının bal arılarının kovanlarından uzak olması gerekir çünkü kovanlara girebilmektedirler.

Türkiye'de Formica rufa (Kırmızı Orman Karıncası) OGM (Orman Genel Müdürlüğü) tarafından, ormanlarda ve orman fidanlıklarında hastalık ve zararlı tehditi görülen tüm alanlarda yaygın olarak kullanmaktadır.

Formica rufa (Kırmızı Orman Karıncası)

Formica rufa (Kırmızı Orman Karıncası) Karıncalar toplu halde yaşarlar, ağaçların en yüksek tepelerine kadar tırmanarak, zararlı böceklerin yumurta, tırtıl ve erginlerini yiyerek beslenirler. Bir karınca topluluğu 1-3 hektarlık alandaki zararlıyı kontrol altında tutar. Bu güne kadar ormanlarımıza 11.035 adet karınca yuvası nakli yapılmıştır. Formicidae familyası mensupları çoğunlukla hayvansal ve bazen bitkisel besin alırlar. Formicidae familyasına mensup olan Formica rufa L.‘nın tırtıl, yaprak arılarının larvaları, kelebek, arı, böcek yumurtaları ve pupaları ile daha birçok zararlılar üzerinde yırtıcılıkla geçindiği bilinmektedir. Kırmız orman karıncalarının besinlerinin tırtıllar, yaprak arılarının larvaları, yumuşak koleopterler, kelebekler, arılar, böcek krizalitleri ve yumurtaları ile yaprak bitlerinin dışkılarının oluşturduğunu ki bu ganimetin, bir yuva içinde yaklaşık 100.000’i bulduğunu belirtmektedir. Yuvalarına ölü böcekler, Arthopodalar ve solucanlar taşıyabilmektedirler.

Besinlerinin % 50’sinin yaprak bitleri ya da Aphidlerin dışkılarının (balözü) oluşturduğunu, özellikle yuva yakınlarında bulunan ağaçlar üzerindeki Aphidler ile yakın ilişki içinde bulunduklarını bildirmektedir.

Formica rufa L.’nın Türkiye’de Batı Karadeniz bölümünde daha fazla olmak üzere, Karadeniz Bölgesi ormanlarının önemli bir kısmında, Ege (Kütahya) ve İç Anadolu (Ankara, Eskişehir, Çankırı) Bölgelerinde oldukça yoğun bir biçimde bulundukları saptanmıştır. Kırmızı orman karıncasının Türkiye ormanlarında doğal olarak bulunduğu en güney sınır ise Isparta-Kapıdağ yöresi teşkil etmektedir.

 

Biyolojik Mücadelede Böcekçil Kuşlar

Böcekçil kuşlar, biyolojik mücadelenin en önemli unsurlarındandır. Zararlı böceklerin, yumurta, tırtıl ve erginlerini yemek suretiyle beslenirler. Kuşlar çok obur olup günlük besin tüketimleri kendi ağırlıklarının iki katı kadardır. Zararlı böceklerle mücadele kapsamında, kuşların korunması ve böcek populasyonları üzerindeki etkilerinin devamını sağlamak için, ormanlara, kuşların isteklerine uygun özellikte, tahtadan yapma yuvalar asılmaktadır. Bu yuvaların amacı; böcekçil kuşların üreme şartlarını iyileştirerek ve dolayısıyla sayılarının artmasını sağlayarak ormanın böcek zararlarına karşı korunmasını temin etmektir.

Kısacası hertürlü Böcek ilacı (insektisit) bu böceği öldürmektedir. Lakin tüm Rize Bölgesinde toplu olarak mücadelesi yapılmadığı takdirde hiç bir faydası olmayacaktır. Ayrıca Böcek ilacı ile yapılan mücadelede bölge insani İlaç kullanım kültürü ve alışkanlığı olmadığından doğaya ve tarımsal ürünlere zarar verebileceği gibi pestisitli ürün ile besleme oranı yüksek kalacağı endişe taşımaktayım. Bununla birlikte devletin Kırmızı orman karıncası yerleştirmesi ve yaygınlaştırması yıllar alacaktır. Anlaşılan kelebeğe benzeyen ama kelebek olmayan bu Zararlı ile Uzun yıllar yaşamak zorunda kalacağımız kesindir.

 

Kulanılabilecek Böcek (İnsektisit) ilacları:

ENDOSUL (Endosulfan)

Tarla bitkileri, sebze, Meyve, Bağ ve Süs bitkilerinde emici ve ısırıcı böceklere karşı ani ve kalıcı etkisi yüksek bir ilaçtır. Çok sayıda böceğin mücadelesinde kullanılmaktadır. Parazit ve predatörlere karşı selektif olduğundan Entegre Mücedele Programlarında önerilen ve kullanılan bir ilaçtır. Arılara tehlikesizdir. Çiçeklenme zamanında rahatlıkla kullanılabilir. Balıklara zehirlidir. ENDOSUL 35 EC Kontak etkili bir mide zehiridir. Yüksek sıcaklık derecelerinde de solununum yoluylada tesir eder.

DELFIN WG (Bacillus thuringiensis)

Delfin 32000 IU/mg bakteri içeren bir bioinsektisitdir. Organik tarımda IPM proglarımın vazgeçilmez bir ürünüdür. Çok geniş bir etki spektrumuna sahip olup birçok kültür bitkisinde zararlı olan larvalara karşı kullanılmaktadır. (Bu ilacı Nimf yani larva döneminde denenmesi gerekir)

Önemli Not:İlaçlamalar toplu yapıldığında faydası olur. Aksi takdirde ürünü bu zararlılardan korumak için haftada bir ilaç yapmak gerekir. Yoksa komşu bahçeden 1-2 gün sonra bulaşacaktır.

 

YORUMLAR