Yanlış Beslenme Kolon Kanserine Yol Açabiliyor

ADANA/ Ülkemizde en sık görülen kanserler arasında üçüncü sırada yer alan kalın bağırsak (kolon) kanseri giderek yaygınlaşıyor. Ülkemizde Her 20-30 kişiden birinin yaşamının bir döneminde karşısına çıkan kolon kanserine

Yanlış Beslenme Kolon Kanserine Yol Açabiliyor

ADANA/ Ülkemizde en sık görülen kanserler arasında üçüncü sırada yer alan kalın bağırsak (kolon) kanseri giderek yaygınlaşıyor. Ülkemizde Her 20-30 kişiden birinin yaşamının bir döneminde karşısına çıkan kolon kanserine

Yanlış Beslenme Kolon Kanserine Yol Açabiliyor
Editor: admin
01 Mart 2018 - 14:40

yanlış beslenme alışkanlıklarından alkol ve sigara kullanımına dek birçok faktör yol açıyor. İç Hastalıkları, Gastroenteroloji ve Hepatoloji Uzmanı Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü, sinsice ilerleyen ve erken dönemde neredeyse hiçbir belirti vermeyen, kolon kanseri tedavisinde erken teşhis kritik rol oynadığını söyledi. 

 

*1-31 Mart Kolon Kanseri Farkındalık Ayı" nedeniyle kolon kanserinden korunma yolları, belirtileri ve tedavisi hakkında açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Gümürdülü, kalın bağırsağın yüzeyini örten mukoza tabakasının anormal büyümesi sonucuyla gelişen kabarcıkların (poliplerin) zamanla kanserli dokuya dönüştüğünü ifade etti. 

Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü, 50 yaşından sonra hiçbir şikayeti olmasa dahi mutlaka kolonoskopi yaptırılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Gümürdülü, dışkıyla beraber kan gelmesi, çabuk yorulma, nefes darlığı, dışkı çapında incelme, kabızlık-ishal periyodları, dışkılama alışkanlıklarının değişimi gibi rahatsızlıkların Kolon Kanseri’nin belirtisi olabileceğini kaydetti. 

 

BASUR SANDIĞINIZ KANSER OLABİLİR

 

Makattan kan gelmesinin kalın bağırsak kanserinin en sık görülen belirtisi olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Gümürdülü, “Maalesef böyle şikâyetleri olan hastaların büyük çoğunluğu, nedeninin basur olduğunu düşünerek uzun bir süre doktora başvurmuyor. Oysa makattan kan gelmesi, basurun yanı sıra kalın bağırsak kanseri de dahil olmak üzere birçok hastalığın habercisi olabilir. Bu nedenle 50 yaş üzerindekiler, bilinen hemoroidal hastalığı olsa bile mutlaka kolonoskopik inceleme yaptırmalıdır’’ dedi. 

 

TETİKLEYİCİ UNSURLAR

 

Kolon kanserini tetikleyici unsurlar arasında yanlış beslenme alışkanlıklarının ilk sırada yer aldığını belirten Prof. Dr. Gümürdülü, "Aşırı beslenme ve obezite birçok sağlık sorunu ile birlikte kolon kanseri gelişmesine de neden olabiliyor. Özellikle sebze ve meyvenin az tüketilmesi tüm sindirim sistemi sağlığını bozarken, kolon kanseri açısından da önemli risk teşkil ediyor. Bunun yanı sıra  aşırı kırmızı et ve salam, sucuk, sosis tüketiminden de uzak durmak gerekiyor. Çünkü Dünya Sağlık Örgütü 2015 yılında salam, sucuk, sosis, pastırma gibi işlenmiş et ürünlerini kesin kanserojenler arasına dahil etmiştir" diye konuştu.

 

Türk toplumunun geleneksel bir alışkanlığı olan mangal kültürüne de dikkati çeken Gümürdülü, "Ancak,  mangalda etin yanması ciddi bir tehlike. Çünkü yanan ette kanserojenler oluşabiliyor. Bu kanserojenler mide, pankreas ve kolon kanserinin gelişmesini tetikleyebiliyor. Bu nedenle etin ateşe en az 15 cm’den yakın mesafede olmamasına dikkat edin. Etin mangalda kalma süresi uzadıkça da kanserojen madde oluşma riski artıyor. Bunun yanı sıra  alkol ve sigara kullanımının genel sağlığı bozucu etkilerinin yanı sıra, diğer kanserlerde olduğu gibi kolon kanseri açısından da ciddi bir risk faktörü olduğunu unutmamak gerekir" uyarısında bulundu.

 

ANA TEDAVİ CERRAHİ MÜDAHALE

 

Kolon Kanserinin ana tedavi yönteminin cerrahi müdahale olduğunu belirten Prof. Dr. Gümürdülü, hastalara ameliyat öncesi ve sonrasında kemoterapi veya radyoterapi uygulanabileceğini söyledi. 

 

Lifsiz sebze, meyve tüketimi ve sağlıksız beslenmenin yol açtığı bazı kolon kanseri vakalarında, bağırsaklarda tıkanıklık olabileceğini kaydeden Prof. Dr. Gümürdülü, bu tip hastaların acil olarak ameliyat edilmesi gerektiğini vurguladı. 

 

 

 

TIKANAN BAĞIRSAĞA STENT

 

Kalın bağırsak kanserinin zaman zaman bağırsak tıkanıklığına yol açtıktan sonra tespit edilebildiğini dile getiren Prof. Dr. Gümürdülü, “Bu hastalar ya acil olarak ameliyat edilir, ya da tıkanan bölgeye stent yerleştirilerek tıkanıklık giderilir. Stent sonrası gerekiyorsa tümöre yönelik ön tedaviler de (kemoradyoterapi) tamamlandıktan sonra ameliyat daha uygun koşullarda yapılabilir’’ şeklinde konuştu.

 

Prof. Dr. Gümürdülü, özellikle son 10 yılda tanı ve tedavide sağlanan ilerlemeler sayesinde kalın bağırsak kanseri olan hastalara  kaliteli yaşam yolunun açıldığını da sözlerine ekledi.

 

YORUMLAR