ALİ  KARACA

ALİ KARACA

MİRAÇ

21 Mart 2020 - 07:33


      Miraç kelime anlamı olarak yükselme göğe çıkma merdiven anlamına gelmektedir. İslam dini inancında Hz Muhammed (S. A.V)'in göğe yükselişini ifade eden olaya Miraç denilir. 

   " Bir gece kulunu, kendisine ayetlerimizi göstermek için, Mescid-i Haram'dan etrafını mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya yürüten Allah sübhandır. (O noksan sıfatlardan münezzehtir) O en iyi işiten ve bilendir." (İsra süresi 1. Ayeti) İsra (gece yürüyüşü) demektir geceleyin Mekke'de ki Mescid-i Haramdan Burak adı verilen binek ile Kudüs'ten i Mescid-i Aksa'ya götürülmesi oradan da göğe yüksenilmesi olayıdır. 

       
     Miraç sevgili efendimiz Hz Muhammed (S.A.V)'in en daraldığı bunaldığı hüzün yılını yaşadığı bir dönemde meydana geldi. Resul-i Ekrem efendimiz koruyucusu ve hamisi sevgili amcaları Ebu Talib ile müminlerin Annesi Hz Hatice (R A) validemizin vefatları; sevgili efendimiz, gönül dünyamızın eşsiz sultanı Hz Muhammed (s.a.v)'i derinden sarstı, o zor günler hiçte kolay atlatılmadı. Mekke müşriklerinin yaptıkları zülüm ve baskılar eziyetler kabul edilebilir bir durum değildi?  Zaten bir çok Müslüman daha önceden Habeşistan'a hicret etmiş kendisini en yanlız hissettiği bir dönemde Allah (C.C) imdadına yetişerek Cebrail (A.S) vasıtasıyla onu kendi makamına adavet etti? Bu arada Fahr-i Alem efendimiz amcası Ebu Talibin kızı Ümmi-i Hani'nin evinde kalıyordu ona misafir olmuştu!

        Resul-i Ekrem efendimiz abdest aldı yine her zaman olduğu gibi Allah (C.C) dua niyaz ediyordu. Kendisinin Mekke'de düşmanı çok idi onu öldürmek isteyenler vardı Amcası Ebu Talibin kızı Ümm-i Hani babasının kılıcıyla evde nöbet tutarak Fahr-i Alem efendimizi korumaya çalıştı. Allah (C.C) Cebrail (A.S) Sevgili Peyganberimi çok üzdüm onun nazik bedenini incittim o bu halde bile bana bana yalvarıyor dua niyaz ediyor benden başka kimseyi düşünmüyor? Cebrail (A.S) git sevgili Habibimi getir, cennetimi cehennemimi, ona göster ve onu sevenlere hazırladığım nimetleri görsün? Ona inanmayanlara hakaret edenlere incitenelere, hazırladığım azhapları görsün, yine onu ben teslli edeceğim onun nazik kalbini ben tamir edeceğim diye buyurdu. Bu emir üzerine Cebrail (A.S) Resulullahın yanına geldi onu uyandırdı ve Fahr-i Kainat efendimize, " Ey bütün yaratılmışların en üstünü, ey yaradanın sevgilisi peygamberlerin efendisi iyilikler ve merhametlilerin en üstünü şerefli peygamber."  Rabbin sana selam ediyor hiç bir peygambere, hiç bir mahlukata vermediği nimeti sana ihsan ediyor; seni kendine davet ediyor? Buyur kalk beraber gidelim, işte Mirac'ın başlangıcı bu şekilde başlamış oldu.

   
        Miraç Recep ayının 27. gecesi sevgili efendimiz Hz Muhammed (S.A.V) Mekke'den, yani (Kabe'den) bir gece vakti alınıp Burak adı verilen katır üzerinde Mescid-i Aksaya götürülmüş bu arada Beytül Makdisin (Süleymanın Mabedi ) kalıntılarının güney batı duvarına bineğini bağlamıştır. Fahr-i Alem efendimiz sırasıyla eski Aksa'dan bu günkü El - Aksa camisinin altındaki yerden Mescid-i Aksa'nın alanına girmiş oradan da Kubbet-üs Sahra ve Hz Zekeriya (A.S) peygamberle buluşmuştur. Günümüzdeki minberin bulunduğu alanda bütün peygamberlere namaz kıldırmış onlara imamlık etmiş oradan da Miraç minberinin bulunduğu alandan göğe yükselmiştir. Hadislere göre Fahr-i Kainat efendimiz bu yükselmede gök katlarını Cebrail  (A.S) ile çıkarken sırasıyla Hz Adem (A.S) Hz Yusuf (A.S) Hz Yahya (A.S) ve Hz İsa (A.S) Hz İdris (A.S) Hz Harun (A.S) Hz Musa (a.s) ile bütün peyganberleri görmüş oradanda Hz İbrahim (a.s) yanına çıkarak yedinci kattan sonra Sideretül Müntehaya çıkmıştır. Artık Cebrail (A.S) ben buradan öteye geçemem geçersen yanarım; peki Hz Muhammed (S.A.V)'in buradan öteye nasıl geçilir nasıl ilerlenir diye sorduğunda buna Cebrail (A.S) aşk ile diye cevap verdi? İşte bir Meleğe verilmeyip'de Gaye - insan ve ufuk peygambere verilen büyük sır ve İlah-i anahtar ile mana aleminde bulunmuştur. 

      Zaman ve mekan cihetinin olmadığı ifade edilen katta Allah (C.C) ile görüşmüştür. Kuran-i Kerimde geçen (Huzur-i İlahi'de) Onun gözü kaymadı haddi de aşmadı. (Necm süresi 17. Ayeti) Bu görüşmenin ve buluşmanın en büyük delilidir. Büyük edep ve haya sahibi Fahr-i Kainat efendimiz, anlatılan  rivayete göre bütün mana alemlerini gördü Refref adındaki bir cennet yaygısı üstünde Kürsi, Arş, Ruh alemlerini geçip bilinmeyen anlaşılmayan anlatılmayan şekilde Allah c.c dilediği yüksekliğe ulaştı Cennet ve Cehennemi gördü Kaderlerin yazıldığı Levh- i Mahfuzda kalemlerin yazılışını gördü. Allah (C.C) ile gözsüz kulaksız vasıtasız ortamda Rabbi ile konuştu hiçbir canlının mahlukatın ulaşamıyacağı nimetlere kavuştu. Hz Musa (A.S) Allah c.c görüşmek istemiş fakat bu kabul görmemişti Allah c.c Hz Musa (A.S) sen Hz Süleyman (A.S)'ın kızını almak için on beş yıl mücadele ettin beni görmek o kadar kolaymı işte burada zikrullahın ve sabırın devreye girdiğini görüyoruz. Yüce Allah c.c şu İlah-i mesajı veriyor bunu Kuran-i Kerim'de geçen şu ayetler'de bizlere öğretiryor. Musa tayin ettiğimiz vakitte (Tura) gelip de Rabbi onunla konuşunca, Rabbim bana cemalini göster seni göreyim dedi. Rabbi, olan yüce Allah c.c sen beni asla göremezsin Fakat şu dağa bak o yerinde durabilirse sende beni göreceksin buyurdu. 

       " Rabbi o dağa tecelli edince onu paramparça etti." Musa baygın düştü Ayılınca dedi ki seni noksan sıfatlardan tenzih ederim sana tövbe ettim. Ben inanların ilkiyim." (Araf Suresi 143.Ayeti) İşte Peyganberlerin en üstünü en şereflisi olan sevgili efendimiz Hz Muhammed (S.A.V) kendi katına davet eden ve görüşen yüce Allah (C.C) bu nimeti sunmakla onun şanınıda tescillemiş oldu. Fahr-i Kainat efendimiz bir anda Kudüs ve oradan'da Mekke-i mükerremiyeye Ümm-i Haninin evine tekrar geri geldi. Yatağı henüz soğumamış Leğendeki abdest aldığı suyun hareketi daha durmamıştı. Mekkeye gelirken Kureyşin bir kervanına rastladı kervandaki bir deve ürkmüş ve yıkılmıştı hatta onların denklerinin ne renk olduğunu bile gördü. Ümm-i Hanin hiçbir şeyden haberi olmamış hala uykusundaydı?

     Ehl-i sünnet alimleri Mirac'ın hak olduğunu bildiriyorlar. Miraç hem ruhanidir hem cismanidir? Bir kaç saniyede yada dakikada Mekke'den Kudüs'e Allah c.c niçin daha uzaklara götüremez, her şey Allah (C.C) "Ol" iradesine bağlıdır. O bir şeye murad ettimi sadece ona ol der oda hemen olur. Resulullahın Mekke'den Kudüs'e götürüldüğüne inanmayan kafir olur. Çünkü bu durum yukarıda ki ayetler (İsra suresi) 1.Ayeti ile sabittir. Göklere ve bilinmeyen yerlere götürüldüğüne innamayan ise sapık olur. (Buhari) Miraç Peyganberliğin değil kulluğunda bir semeresi ve neticesi olan Miraç yolculuğun da Hz Muhammed (S.A.V) beşeriyete ait olan bütün perdeleri mesafeleri kısa sürede aşarak bir hamlede göklerin katına Huzur-i İlahiye çıkmıştır. Fahr-i Kainat efendimiz kul tavrına göre zirvelere çıktı orada bütün dertlerinden arınmış olarak Rabbinin katına vardı.

      Putperstlerin kurduğu baskıdan ve zalimliklerden en daraldığı anda bir gönül ferahlığı yaşadı her şeyden arındı. Miraçta beş vakit namazın farz kılınması bir başka mucizenin adıdır. Hz Musa (A.S) ile yaşamış olduğu tarihi rivayet İslam tarihçileri tarafından kaynaklar da ifade edilmektedir. Çünkü Resul-i Ekrem efendimiz Namaz müminin Miracıdır diyerek kul namazda Allah (C.C) ile yakınlaşır ona ulaşır bir peygamber olarak kendi Miraç'ından ümmetinin Miraç'ına atıfta bulunmuştur. Her şey Allah (C.C) mucizeleri sayesinde onun yaratıcılığında gerçekleşmiştir. Mana alemi ve akıl bu mucizeleri İlah-i mesajla ancak mantıklandırabilir. Kulun gücü ve kudreti ancak inanmak ve iman etmek esaslıdır. Tıpkı Hz Ebu Bekir (R.A) bu olayı öğrendiğinde koşulsuz olarak evet demesi o bir şey söylemişse mutlaka doğrudur ifadesi bunun (Miraç'ın) en güzel örneğidir.

     Sabah olunca sevgili efendimiz Hz Muhammed (S.A V) Kabe'ye giderek Miraç'ını anlattı yaşadıklarını ve gördüklerini Mekkelilerle paylaştı cahiliye aklı kafirler Resulullah efendimizle alay ettiler? Bu olayı duyan Müslüman olmaya niyetli olanlar bile Müslüman olmaktan vaz geçtiler. Cahiliye aklı Kudüs'ü ondan sordular? Böyle bir yolculuğun bir ay süreceğini söylediler. Müşrikler senin efendin bir gecede Kudüs'e gidip geleceğini Miraç yaptığını söylüyor artık iyice sapıttı diyerek Hz Ebu Bekir (R.A) saygı ve hürmet ettiler Hz Ebu Bekir (R.A) Resulullahın adını duyunca o ne söylemişse muhakkak doğrudur diyerek bir kez daha sadakatini göstermiştir. 

       İşte büyük dost ebedi arkadaşlık budur işte? Cahilye aklı ise Hz Muhammed (S.A.V) seni de büyüledi sana da sihir yapmış kafirler ne diyeceklerini şaşırdılar. Hz Ebu Bekir  (R.A) hemen Resulullahın yanına giderek Miracınız mübarek olsun Allah (C.C)sonsuz şükürler olsun senin her söylediğin her getirdiğin doğrudur canım senin yoluna feda olsun bu söylemler kafirleri şaşırtmıştı böyle bir teslimiyetçilik nasıl olabilir diye şaşırdılar. Bu tavırlar beklenmedik bir şeydi müşrikler hep birlikte dağıldılar. Bu hareket Müslümanların kalplerine kuvvet verdi. Resulullah Ebu Bekir (R.A) sıddık lakabıyla hitap etti bu sadakatında bir adıydı bu adı almakla değeri bir kat daha yükseldi. 

       Bu arada müşrikler sevgili efendimiz Hz Muhammed (S.A.V) mahçup ve mağlup etmek için toplandılar onu imtihan etmeye karar verdiler? Müşrikler ya Muhammed aleyhisselam Kudüs'e gittim diyorsun, söyle bakalım o zaman Kudüs'ün kaç kapısı ve kaç penceresi var hepsine, tek, tek cevap verirken Hz Ebu Bekir (R.A) öyledir ya Resulullah diyerek onay veriyordu. Çünkü Fahr-i Kainat efendimiz mescidin kapı ve pencerelerini saymamıştı edep ve hayasından başını kaldırıp da bakmamıştı bile Cebrail (R.A) Mescid-i Aksayı gözünün önüne getirerek bütün soruları doğru cevapladı. Miraça yükselten irade elbette ona Kudüs'ün kapılarını da tek tek gösterecek kudretteydi. Hatta yolda gördüğü kervanın yaşadığı olayları tek tek anlattı fakat Müslümanların innacı kuvvetlenirken kafirler ise düşmanlıklarını daha fazla artırdı. Müşrikler bu emin ve günenilir insanla baş edemeyeceklerini anlıyorlardı ama, onlar Mekke'nin Arisrokratlarıydı bir garip yetim garip insana tabi olmayı içlerine sindiremiyor gururlarının önlerine geçemiyorlardı.
Miraç İslamda mana ve ruh aleminde yaşanmış sevgili efendimiz Hz Muhammed ( S.A.V) gerçekleştirdiği bir olaydır. Çünkü Allah (C.C) kendi yarattığı nurundan bütün alemleri ve Kainatı onun sevgisi için yarattığını biliyoruz. Henüz Hz Adem (A.S) yaratılmamışken yani daha balçık ile ceset arasındayken Resulullah (S.A.V) efendimizin ruhunu göklerde Ahmed olarak yazması Allah (C.C) Ahad olan esmasında bir harf yani arada bir perdenin olduğu İslam alimleri tarafından ifade edilmektedir. Sevgili efendimiz Hz Muhammed (S.A.V) Hadis-i şeriflerinde şöyle buyuruyor. İlk evvel yaratılan benim nurumdur . Ben Allahın nurundan yaratıldım, Müminlerde benim nurumdan yaratıldı. İşte yaratılış gayesi sevgi olan Allah (C.C)sevgilisi Habibim diye hitap ettiği Gaye - Ufuk ve insan peygamber bütün yaratılmışların ve yaratılacak olanların en hayırlısı olarak Miraç olayını, yaşaması yüce Allah (C.C) bir mucizesi bir ihsanı ve lütfudur. 

   Muhakkak ki Allah (C.C) her şeyin en doğrusunu bilir, bizim innacımız iman etmek esaslıdır, çünkü imanın tam olduğu yerde ispat yoktur? Mübarek Miraç kandili gecesinde bütün İslam aleminin saadet ve selameti için müminler mağfiret ve affa İlahiyye'ye nail olmaları için bu mübarek gecede ellerini semaya açarak dua niyaz ederler. Yüce Allah (C.C) yönelirler ve af edilme ümitleri artar içlerindeki duygular canlanır Allah (C C) feyz ve bereketinden rahmetlenmeyi beklerler. Ne mutlu bu mübarek geceyi dua ibadet ve huşu içerisinde geçirenlere Allah (C.C) mutlaka şanı, çok yücedir ve ona açılan, uzatılan elleri boş bırakmaz, geri çevirmez, çünkü o Rahman ve Rahimdir alemlerin Rabbidir?

Kutlu yol mutlaka mutlu yola çıkar..

 

YORUMLAR