DERNEKLERE KAYYUM ATANMASI..

   İçişleri Bakanlığı tarafından derneklere Kayyum atamasının önünü açan düzenleme TBMM kabul edilerek yasalaştı.

    Böyle bir düzenlemenin Pandemi salgını döneminde faaliyetleri durma noktasına gelmiş olan derneklerimiz ile vakıflarımıza nasıl fayda sağlayacağını hep birlikte bekleyip göreceğiz.

    Siyaset kurumu çözüm üretemeyince şimdi de STK olarak bilinen Sivil Toplum Kuruluşlarına mı gözünü dikti? Bu kanun hazırlanırken veya alt yapısı kurgulanırken kimlerden danışmanlık hizmeti alınmıştır diye de merak etmiyor değiliz. STK başkan ve temsilcilerinin görüş ve önerileri alındı mı, bu kanun daha sonra vahim sonuçlar doğuracağı muhakkaktır.

     İlk çatlak ses iktidara yakınlığı ile bilinen Yeni Şafak gazetesi yazarı Yusuf Kaplan'dan geldi? Yasaya dair sonuçları "ortam değiştiğinde felaket olabilir" şeklinde uyarı yaptı. Yani yarın bir iktidar değişikliğinde bu vahim kanunun nasıl sonuçlarının olacağını kestirmek güç olmasa gerek? Bu gün STK dediğimiz kuruluşlar zaten maddi imkansızlıklar sebebiyle can çekişmektedirler, belki de yarın bir çoğu çantaya düşecektir.

     Bunun üzerine İçişleri Bakanımız sayın Süleyman Soylu beyefendinin, kendisini aradığını belirten yazar Yusuf Kaplan, "STK'ların İslami çalışmalarını engellemesinin söz konusu olmayacağını, buna ilk önce kendisinin karşı duracağını söyledi" dedi. Peki sayın İçişleri Bakanımız bizimde hemşehrimiz Süleyman Soylu beyefendi, kendisi daima bakan olarak mı görev yapacak hukuk devletlerinde kişilerin değil kanunların yaptırım gücü vardır. Böyle bir teminatı ancak kanunlar belirler.
  
    Derneklere Kayyum atanmasının önünü açacak düzenleme, TBMM Genel Kurulu'ndan geçmesiyle birlikte artık hiç kimse istediği organizasyonu yapamayacak, bir nevi ceberrut devlet denetimi olarak algıladığımız bu durum bakalım nasıl karşılık bulacak? Özellikle Derneklerin ayakta zor durduğu kira ve diğer masraflarını ödeyemediği bir dönemde atanmış bir Kayyum'un veya yöneticilerin maaşını kim verecek, böyle bir gelir ancak bir elin parmakları kadar, az olan üst segmentteki derneklerde vardır.

     Dernekçilik ve Sivil Toplum Örgütçülüğü gönüllülük esasına dayalı mesleki faaliyetlerin ve hemşehri dayanışmasının yapıldığı kanunla belirlenmiş ve TC İçişleri Bakanlığına bağlı, Dernekler masası tarafından gerekli görüldüğü takdirde de denetime tabi tüzel kişiliklerdir. Çıkartılan yasa ile birlikte yarın Pandemi dolayısıyla, ertelenmiş Genel Kurullarını yapacak olan Derneklerimize yönetici ve gönüllü nereden bulunacaktır. Devletimiz şunu mu demek istiyor, bir araya gelmeyin güç oluşturmayın veya dayanışmanız olmasın.

    Bu yasa ile birlikte iktidarın istediği tarzda hareket etmeyen dernek ve vakıfların kapatılmasının önünü açabileceği yönünde eleştiri yapılan yasa tepki çekerken, AKP’ye yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak yazarı Yusuf Kaplan’dan da "FELAKET" uyarısı geldi. Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, uyarıyorum diyen yazar Yusuf Kaplan, STK'lar terör bahanesiyle kapatılacak. Kolayca kayyum atanabilecek! Teröre karşı bir adım gibi bu. Ama sonuçları ortam değiştiğinde felaket olabilir! Yarın iktidar el değiştirdiğinde her İslami çalışma irtica veya terör yaftasıyla engellenebilir! Çok tehlikeli bir durum  bu! Bu yasa girişimi derhal durdurulmalı!” ifadelerini kullandı.

   Terör örgütlerine nefes aldırmayan yüce Türk milletinin huzuru ve bekası için gecesini gündüzüne katan İçişleri Bakanımız sayın Süleyman Soylu beyefendi bu büyük başarısını isterdik ki demokrasilerin teminatı olan STK'lara karşı da göstermiş olsun? 

Not : STK'lar üzerinden yüksek öğrenim gören Üniversite öğrencilerine burs sağlayan hayırsever iş adamlarımız ve bağışcılarımız umarız bu yasadan etkilenmezler..

Ali KARACA
28.12.2020
İSTANBUL