Virüs Krizi ve Strateji'nin Önemi

Virüs Krizi ve Strateji'nin Önemi

Virüs Krizi ve Strateji'nin Önemi
Editor: admin
25 Nisan 2020 - 11:54

Stratejik çalışmalara daha fazla önem vermeliyiz. Strateji merkezleri oluşturulmalı ve düşünce kuruluşları desteklenmelidir. Virüs pandemisi bir küresel kriz olarak büyük sonuçlara neden olmuştur. Bütün dünya düzeni değişecek. Yeni Dünya düzeni kurulacak gibi bir çok ezoterik kavram ve virüs teorisyeni vs...Bu ifadeleri o kadar çok duyar olduk'ki. Buna rağmen ne yapılması gerektiği konusunda bir çaresizlik ve tedirginlik var. 

İlk adımı birinin atması bekleniyor. Peki neyi bekliyoruz, bize giydirilecek modern kölelik gömleğinimi? Bizde kendi yol haritamızı belirleyelim. Biraz cesur olmak zorundayız. Bu değişim klasik yaklaşımlarla olmaz. Herkes inisiyatif alacak, biraz gayret, biraz fedakârlık edecek. 

Alışılmadık bir durum var. Bunun neden olduğu bir belirsizlik havası hakim. Herkes bu sistemden bıkmış ama kimse ne yapacağını ve  nasıl yapacağını bilmiyor. Küresel sömürü düzeni ve öğretilmiş çaresizlik ülkelerin ve milletlerin iflahını öyle sökmüş'ki kimse buna cesaret dahi  edemiyor. Yeni insanı  arayışlar ve yaklaşımlar var ama herkes cesaretli birilerinin çıkarak ilk adımı atmasını bekliyor. 

BM, İMF, DSÖ, AB ve uluslararası şirketlerin virüs gibi ifsat projelerine karşı koymak için yeni yaklaşımlar desteklenmelidir. Mevcut alternatif kurumlar acil olarak hazırlanmalı. Türk Konseyi, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı, İslam İşbirliği Teşkilatı ve D-8 gibi kurumlar hızlı bir şekilde daha aktif hale getirilebilir. 

Uluslararası kuruluşlar, DSÖ, IMF, DB, BM, NATO, AB, AGİT gibi kurumlara artık güven kalmamıştır. Biz hiç bir zaman zaten güvenmemiştik. Küresel silah ve ilaç lobilerinin kontrölündeki BM, IMF ve DSÖ şaibeli açıklamaları ve karıştığı skandallar, BM ve alt kurumlarının meşruiyetinin sorgulanmasına sebep oldu. Uluslararası şirketlerin ticarethanesi haline gelen DSÖ destekli modern ortodoks tıbbının yerine ise en büyük alternatif "İslam Tıbbı"dır. Bu minvalde Covid-19 ve diğer virüslerin insani amaçlı tedavisi için bir milyon dokümana sahip tıp tarihi arşivinin acil olarak taranması gerekiyor. 

Son dönemde gündeme gelen ortak hükümet kurulması düşüncesi gibi öneriler, İslam İşbirliği Teşkilatı, D-8 ülkeleri ve Türk Konseyi üzerinden  üzerinden genişletilerek uygulanabilir. D-8 Müslüman ülkeler ve Türk ülkeleri de olmak üzere, Arap, Afrika, Avrupa, Güney Amerika ve Asya ülkeleri yeni bir ekonomik işbirliği yaparak,  dünya'yı içinde bulunduğu kontrollü ve planlı bu büyük kaostan, yeni insani bir oluşum ile kurtarılabilir.

Önemli olan ortak  konsensüs sağlamak ve yeni insani bir düzene ilk adımı atmaktır. Farklı isimlerde verilebilir, bunlar sonraki iş ve işin kolay olan tarafıdır. Türk Birliği, Avrasya Birliği, İslam Birliği, Müslüman Milletler Teşkilatı, İslami Milletler Birliği, İslami Devletler Birliği, D-8, D-60, gibi isimler olabilir. Hiç bir isimde anlaşma sağlanamazsa "İnsan Birliği" de olabilir. Bütün alternatifler düşünülmelidir.

Ortak para birimi, ekonomik ortak pazar, serbest ticaret bölgeleri ve yeni ticaret borsaları oluşturulabilir. Bütün boyutları üzerinde çalışma yapılabilir. Bu sömürü sisteminden kurtulalım, yeni bir sisteme geçelim. Teknik detaylar daha sonrada düzeltilir yeter'ki bu sömürü düzeninden insanlığı kurtaralım. Bu konuyu siyasi olarak değil, ulusal ve uluslararası olarak düşünelim. Sayın Cumhurbaşkanımızın her fırsatta dile getirdiği "Dünya beşten büyüktür, Türkiye beşten büyüktür" tezi, mazlum milletletler ve devletlerle uluslararası lobi oluşturularak her alanda desteklenmelidir.

Strateji Derneğinin ve Strateji Enstitüsünün çalışmaları desteklenmelidir. Bugün bunu yapmazsak, üç ay sonra yeni şeytani düzen ile modern kölelik, endüstri 4.0, 5 G, dijital para, big data, yapay zeka, biometrikçip, dijitalizm, robotizm ve transhümanizim adı altında kurulunca çok geç olacaktır.

Aslında yapabilirdik, çokta zor değilmiş, keşke şartları zorlasaydık, eyvah tren kaçtı, yazık oldu, ne yapalım, yüz yıl daha bekleyeceğiz artık demeyelim. TBMM ve Milli Mücadelenin 100. yılında, ulusal bağımsızlık mücadelesini, uluslararası alanda ve küresel boyutlarda yapma gereği ortaya çıkmıştır.

Mustafa Şentürk
Strateji Derneği Kurucu Yönetim Kurulu Üyesi-Araştırmacı