VELEV Kİ PONTUS OLSUN!

Öncelikle belirtmeliyim. Bu yazı her hangi bir şahıs kastedilerek kaleme alınmış değildir. Amacımız yalnızca bir üslubu sorgulamaktır.

VELEV Kİ PONTUS OLSUN!

Öncelikle belirtmeliyim. Bu yazı her hangi bir şahıs kastedilerek kaleme alınmış değildir. Amacımız yalnızca bir üslubu sorgulamaktır.

VELEV Kİ PONTUS OLSUN!
Editor: admin
11 Haziran 2019 - 03:49

Soyunu, sopunu ve geçmişini benim kadar merak eden ve merak ettiği kadar da araştıran kaç kişi vardır, bilemem.
Benim kadar eline somut bilgi geçirmiş kaç kişi var, onu da bilemem.
Gerek dayımın oğlunun,“Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nde Daire Başkanı olması yoluyla ulaştığım resmi bilgiler, gerekse Yrd. Doç. Dr. Dündar Alikılıç’ıngünümüzTürkçesiyle yeniden yayınladığı Sürmene Nüfus Defteri’nden, soy kütüğümle ilgili ulaşabildiğim,belgeye dayalı en uzak tarih 1780-1800 yılları…
Ondan öncesi yazısız,
Ondan öncesi belgesiz,
Yanihikâye,
Yani kulaktan kulağa gelen rivayetler.
Bu rivayetleri dinlediğim köyümüzün ulularının söylediği: “Yeşilceköyü’ne ilk yerleşen iki Türk ailesinden birisi Sakoğluları, bir diğeri Alioğluları.”
Başka bilgi, başka belge yok.
Şimdi soru şu:
Gerek Trabzon’da gerekse Türkiye’nin bütününde, ailesinin soy kütüğünün iki yüz sene öncesini belgelere dayandırarak bilen kaç Türk aile vardır?
Büyük bir çoğunluğumuzun bildiği ve kabullendiği,Anadolu’nunfetihten sonra atalarımız gelip yerleştiği ve bize nesilden nesileTürkolduğumuzu söylemiş olmaları.
Türk Milliyetçiliği Fikir Sistemi üzerine kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti Devleti,Anayasa’sının 66. Maddesinde vatandaşlarını, "Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür."diye tanımlamışken, bir kişi kalkıp göğsünü gere gere “ben Türk’üm”diyorsa, bunu sorgulamak kimin haddine?
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluş felsefesini dünya görüşü olarak benimsemiş Türk Milliyetçilerinin bu tanımla bir sorunumuvar?
Ya her türlü milliyetçiliği kavmiyetçilik olarak nitelendirdikleri için ayaklar altına aldığını ilan ederek, ırka dayalı ayrımcılığı reddeden bugünkü siyasal iktidara ve bu dünya görüşünü benimseyen insanlara kullandıkları bu dilden dolayı ne diyeceğiz?
Şöyle bir baktım. Sürmene Nüfus Defteri’nde bir Alioğlu hanesi var: Alioğlu Mehmet. Baba adı Ali. Bir oğlu Hasan, diğer oğlu Mahmut, onun oğlu Mehmet, onun iki oğlunun biri Ali, bir diğeri Mahmut.Ali’nin erkek oğlu olmamış, Mahmut’un oğlu Yakup. Yakup’un üç oğlu var. Mahmut, Mehmetve Ali. Ve onların çocukları bizler. Yakup, Yusuf, Halit, Ertuğrul, Ekrem, Ömer, Mahmut…
Maazallah,bu mantıkla bakınca, yukardaki soy kütüğünden yola çıkarak,kim bilir soyumuz hakkında neler söyleyecekler.
Bu dil, sağlıklı bir dil değil…