Bölge halkının ve ileri gelenlerinin yıllardır süren uğraşılarıyla, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından İkizdere Vadisi'nin  yeni turizm destinasyon alanı olması için gerekli çalışmalar yapmakta, takip edilmektedir.
T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI TABİAT VARLIKLARINI KORUMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NÜN  13.08.2020 tarihli ve 170536 sayılı olur'u kısmen "Doğal Sit-Nitelikli Doğal Koruma Alanı " ve kısmen "Doğal Sit-Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı" olarak tescil edilmiştir.
Buna rağmen ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANLIĞI TRABZON 11. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ tarafından Şimşirli köyü ve Cevizli köyü ile Gürdere köyü arasındaki Eskencidere vadisi için  taş ocağı ruhsatları verilmiştir.
Geçen yıl ruhsat izni alan başka bir yüklenici firmaya açtığımız, yürütmeyi durdurma davasını kazanmamıza rağmen bu sefer Ulaştırma Bakanlığı tarafından ruhsat başvurusu yapılmış ve İkizdere Vadisi için taş ocağı ruhsatları alınmıştır.
Daha önce yapılan başvuruda´,  yıllık 100.000 Ton çıkarılacak taş bu ruhsatta yaklaşık ‘’32.000.000 ton/yıl taş çıkarılacaktır.’’ şekilde ruhsatlandırılmıştır.
Bu bölgede yaşayan köylüleri direk ilgilendiren ve geçim kaynaklarını (organik çay, büyükbaş hayvancılık, arıcılık vb.) tamamen ortadan kaldıracak bu girişimler, hiçbir şekilde bölgedeki köylülere danışılmadan yapılmaktadır.
İkizdere Vadisi taş ocaklarına kurban edilemez!
Dünyada sayılı vadiler arasında sayılan İkizdere Vadisi eşsiz bitki örtüsüne ve yaban hayvanı yaşam alanlarına sahiptir.
Vadide bulunan orman, sayısız yabani hayata ev sahipliği yapmaktadır. (Ekte yer alan ve mevcut sahada fotokapanlar ile çektiğimiz görüntülerimizi izleyebilirsiniz.)
"Deli Bal" olarak da  bilinen dünyaca ünlü kestane balı (deli bal), vadinin  önemli geçim kaynaklarından biri olup, bu ürün  vadide doğal yöntemlerle köylüler (Ayvalık, Ihlamur, Gürdere, Şimşirli Köylerin) tarafından üretilmekte olan temel geçim kaynağı olarak adlandırılabilir.
 
Taş ocağının vadiye vereceği en büyük zararlardan bir tanesi de köylülerin en önemli geçim kaynağı olan çay bahçelerine olacak etkileridir.  Vadide bulunan organik çay bahçeleri de köylülerin çok önemli geçim kaynaklarındandır. Köylülerimiz taş ocağı işletme faaliyetleri kapsamında  bu gelir kaynaklarını da kaybedeceklerdir.
Her ne kadar Karadeniz su kaynakları açısından zengin gözükse de, yapılması planlanan taş ocakları ile yerüstü ve yeraltı su kaynakları yok edilecektir.  Bu su kaynakları bölge köylerinin ortak kullandıkları kaynaklar olup,  yapılacak taş ocakları ile Cevizli, Gürdere, Şimşirli köylülerimiz su kaynaklarını da kaybetmiş olacaktır.
Yöremize yapılması planlanan taş ocaklarına; vadimizin endemik yapısının, ilan edilen turizm destinasyon vasfının ve organik tarım/hayvancılık faaliyetlerinin göz önünde bulundurularak izin verilmemesi konusunda tüm akraba ve hemşerilerimizin hatta tüm halkımızın desteklerini saygılarımızla arz ederiz.
 
İDEF İkizdere Dernekler Federasyonu