Karadenizde Laz Halkları




   Günümüzde Karadeniz halklarını Laz olarak anlatanlara ve kasıtlı olarak tanıtanlara karşı bu makalemizle gerekli cevabınızı vererek insanları aydınlatmaya çalışacağız.

    Lazlar Ülkenizin her neresinde olurlarsa olsunlar Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne aidiyet duygusu ile bağlı olan Müslüman topluluklar olarak tanınırlar. Kafkas kökenli aynı kültür dairesinde bulunduğumuz Lazlar Türklüğü benimsemiş ve çok önemsemiş bir millettir.

     Osmanlı Devleti'nde Lazistan Sancağı  Trabzon'nun Of İlçesinden başlayarak  Batum'a kadar  uzanan coğrafyanın Osmanlı yönetiminde ki ismidir. 1878'de 93 Harbi olarak da bilinen Rusya ile Osmanlı Devleti arasındaki savaştan (San Stefano Barış Antlaşması) önce, Batum şehri Lazistan'ın başkentiydi. 

    Daha sonra Rize, Lazistan'ın sancağının başkenti oldu. Osmanlı Devletinde Lazistan sancağının olmasına karşılık Kürtlerin de bir sancağı olduğu safsatası ve bu durumu dillendirmeleri ile Kürdistan Eyaleti gibi şehir efsanesi olarak bazı çevrelerde anlatılmaktadır. Güney Doğu Anadolu da Diyarbekir sancağı Türkmen kökenli bir şehir olarak da Selçuklu Devleti ve Osmanlı İmparatorluğu döneminde bilinmektedir

    Lazlar, Artvin ve Rize iline bağlı ilçe merkezlerin de ve onlara bağlı köylerde yaşarlar. Balkan savaşında batıya göç eden Lazlar ise Kocaeli, Sakarya, Bursa, Yalova, Samsun, Düzce, Tokat, Balıkesir gibi yerlere göç ederek, gurbetçi olarak çok sayıda İlde bugün bile varlıklarını Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde  sürdürüyorlar. Dilleri konusunda ki yaygınlık, maalesef nüfusları oranında gibi değildir.

    Ülkemizde Lazlar hakkında dolaşan bir çok bilgi ne yazık ki ya eksik ya da yanlıştır. Karadeniz de yaşayan her insan Laz değildir? Bölge bir çok farklı millete ev sahipliği yapmıştır. Geçmiş (Arkaik) dönemden itibaren bölgede farklı kökenli milletler yaşamıştır. Bugün burada yaşayanlar, Lazlar, Hemşinliler, Gürcüler başta olmak üzere çoğunluğu Türklerdir. Rize ve Trabzon dahil Karadeniz bölgesinin hiç bir yerinde toplu olarak Lazca konuşulmaz bu dille hiç bir yayın basılmaz.

   Lazlar halkları esasında toplu olarak Rize’nin Çayeli ilçesinde ki tünelden itibaren Pazar, Çamlıhemşin, Ardeşen, Arhavi, Hopa, Borcka ilçesinde ve Gürcistan’ın Sarpi bölgesine kadar olan bölgede yaşarlar Rize ve Trabzon da bu iki şehirimizin merkezinde Lazlar çoğunluk olarak yaşamazlar fakat azda olsa Trabzon ve Rize de ikamet eden Laz halkından insanlar Tıpkı Sakarya, Düzce, Bursa, İzmit ve İstanbul gibi şehirler de ki gibi varlıklarını sürdürürler.

    Lazca tabiatı itibariyle kendine özgü alfabesi ve sözcükleri olan ve az da olsa Lazlar arasında konuşulan bağımsız bir dildir. Yani Lazca, Türkçe dilinin Karadeniz şivesi değildir. Türkçenin Karadeniz şivesine mensup cümleleri ile Lazca'nın uzaktan yakından hiç bir alakası yoktur. Lazca Güney Kafkas dilidir ve tarih boyu bu coğrafyada konuşulmuştur. Lazlar, Gürcü kökenli bir halk değildirler. Gürcüler yani Kartvellerilk olarak  milattan sonra 6. ve 7.yüzyıl da yaşadıkları anayurtları olan "Kartli" bölgesini terk ederek Lazların yaşadığı topraklara göç etmek zorunda kaldılar.  

     Kafkasya bölgesi önce Sasani (İran) ve daha sonra Arapların işgal etmesi sonucunda bu bölgedeki Gürcülerin Acara'ya ve Lazlar'ın yaşadıkları Güney Kafkasya’nın Karadeniz kıyılarına yerleşmeleri ile olmuştur. Bizans - Pers - Laz savaşlarından bölgedeki Laz nüfusunun iyice azalması , bu bölgedeki bazı Lazların Doğu Karadeniz kıyılarına göç etmeleri (M.S 1. yüzyıl) 1877 - 1878 Osmanlı - Rus savaşlarında Lazlar'ın ekseri çoğunluğu diğer Kafkas milletleri gibi Osmanlı Devleti’nin yanında savaşta yer alması sonucunda savaşta Osmanlı Devleti’nin mağlup olması, bir kısım Lazların Batı Anadolu’ya göç etmeleri, daha sonra Sovyetler Birliği döneminde Stalin’in emriyle Kafkasya da ki Lazların Sibirya’ya sürgün edilmelerinden dolayı Kafkasya’da Laz nüfusu azalmış, azalan bu bölgeye Gürcüler yerleşmiştir. 

   Lazlar ve Gürcüler (Kartveller) M.Ö (300) ayrı topraklara, krallıklara sahiptiler. Lazlar tarih boyu bu coğrafyada yaşamıştır ve Günümüzde yaşayan halklar arasında Doğu Karadeniz’in en eski halklarından birileri olarak karşımıza çıkarlar. Osmanlı İmparatorluğu 1461 yılında Fatih Sultan Mehmed Han tarafından Trabzon Rum Devletini fetih ettiğinde doğuda Laizka Krallığı vardı. Daha sonra Osmanlı İmparatorluğu Yavuz Sultan Selim'in Trabzon'da ki şehzadeliği döneminde bu bölgeyi 1507 de (Kutanis) seferi ile Gürcü ülkesini kendi topraklarına katmıştır.

   Tarihsel süreçte Lazlar, Hıristiyanlık ve İslamiyet gelmeden önce Paganizm ve felsefe dinleri de dahil bir çok dine inanmış olabilirler. Dönemin Farsi inanışlarındanda mutlaka etkilenmişlerdir. Tabi ki bizim burada bunu söylememiz ve ispat etmemiz elbette çok güçtür. Fakat kültürel geçişlerde din eksenli sapmalarında yaşandığını hepimiz, çok iyi biliyoruz. Lazların M.Ö 1350 - 164 yılları arasında Kolxis ve sonrasında  2. yüzyıl ile 7. yüzyıl da "Laizka" adlı Krallıkları vardır. 

     Lazlar'ın geçmişinde uzun bir tarih yolcuğu olan ve bu coğrafyada Türklerle bir arada yaşayan kadim bir topluluk olduğunu biliyoruz. Onlarla çok yakın temas kuran birisi olarak Lazlar'ın Vatan sevgisi ve inançları konusunda ki sadakatlerinden de hiç bir şüphemiz olmamıştır.

Ali KARACA
04 Aralık 2021
İSTANBUL