Türkiye Afet Acil Durum Planı


Afet yönünden çok yoğun bir dönemdeyiz. Ülkemiz Kuzeydoğuda seller, güneybatıda yangınlar ile mücadele etmektedir. Afet ve Acil Durum hazırlıklarını gündemde tutmak ve kamuoyu oluşturmak için yazdığımız yazılar üzülerek ifade ediyorum, malesef yeterince gündeme gelmiyor, karşılık bulamıyor.

Dünyada ve Ülkemizde meydana gelen küresel ısınma, ekolojik sistemde değişimler ve mevsimsel iklim değişikliklerin dolayı ülkemizde sel, heyelan, toprak kayması, sabotaj, orman yangınları, yıldırım, hortum, çığ gibi olaylar ve yangın, kimyasal olaylar gibi yapay  afetlerde artışlar yaşanmaktadır. Önlemler yeniden gözden geçirilmelidir.

EM-DAT verilerine göre, tüm dünyada doğal afetler 1980 öncesine göre üç kat artış göstermektedir. Bu nedenle ABD FEMA ve Danimarka modeli iyi incelemelidir. Eğitimlere ilköğretimden itibaren başlamalı, tabana yayılmalı,  gönüllüler artırılmalı, uluslararası akrediteye sahip olmalı.

Ülkemiz, tektonik kuşakta yer aldığından deprem kaçınılmaz afet olarak karşımıza çıkmaktadır. Son zamanlarda sel ve orman yangınlarında büyük bir artış görülmektedir. Özellikle orman yangınlarında terör saldırısı olduğu yönünde emareler görülmektedir.

Afet ve acil durum riskinin fazlası olması nedeniyle kısa, orta ve uzun vadeli afet ve acil durum planlaması yerel, bölgesel ve ulusal olarak yapılmalıdır. Bütün İlçelerde Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi oluşturulmalıdır.

Toplumsal afet bilincini artırmak için yazılı, görsel, radyo ve sosyal medya ile yerel, bölgesel ve ulusal medya da eğitici programlar ve kamu spotu gibi iletişim, video, resim gibi bilgilendirici reklam ve tanıtım programları  yapılmalıdır.

Afet ve acil durum mevzuatında kamu, özel ve özerk kurumlar ile gönüllü teşekküllerin işbirliği artırılmalıdır. İlköğretimden itibaren eğitimler verilmelidir. Bütün kamu ve özel kuruluşlar afet planı hazırlamalıdır. Her ailede aile afet planı yapılmalıdır.

Yangınlar, can ve mal kaybına sebep olmakta ve özellikle sanayi tesislerinde yaşanan olaylar ülke ekonomisini ciddi olarak olumsuz etkilemektedir.

İnşaat teknolojilerinde meydana gelen değişimler ve akıllı şehircilik projelerini uygulama ve entegrasyonu proje onay  aşaması ve öncesinde zemin etütleri büyük önem kazanmaktadır.

Bölgesel olarak risk içeresin olaylar ve nedenleri belirlenmeli ve çözümler üretilmelidir. Dere yatakları kesinlikle yerleşime kapatılmalıdır.

Bu konuda ilçe ve il ve büyükşehir belediyeleri, ilçe ve il özel idareleri ve kaymakamlık, üniversiteler ve valiliklere ve ilgili bakanlık ve merkezi kurumlara önemli görevler düşmektedir.

BM afet riskleri azaltılması Sendai konferansı 2015-2030 kararlarında ülkemizin de imzası var. Bu kararlarda devlet ve yerel yönetimlerin STK'ları bu konu da destekleyeceği kararı var. Bu konu da STK'lar daha fazla desteklenmelidir.

Acil Durum ve Afetler ile ilgili kurumlar arasında işbirliği geliştirilmeli. Acil Durum numarası tek numara uygulaması ülke genelinde uygulamaya geçirilmelidir. Kurumlar arasında işbirliği ve koordinasyon geliştirilmelidir. Kurumlara kadro tahsis edilmeli ve yeterli personel istihdam edilmelidir.

AFAD, İtfaiye, UMKE, Hızır Acil, Emniyet, Jandarma, Sahil Güvenlik, Arama Kurtarma Dernekleri, Gaz, Elektrik, Su ve Zehir Danışma gibi kurumlar ortak komuta santralden yönlendirme çalışmaları devam etmektedir.

Tarih tekerrürden ibaret değildir. Hatalar tekerrürden ibarettir. Bölgesel riskler azaltılmalıdır. Özellikle her yağmurda Karadeniz bölgesinde bir il, ilçe yada köyde sel veya heyelan yaşanmaktadır. Savaş, deprem, özellikle nükleer ve kimyasal bir saldırıya karşı hazırlık yapılmalıdır.

Afet ve Acil Durumları kronik sorun olmaktan çıkarmak için kalıcı çözümleri uygulamaya geçmek mecburiyetindeyiz. Terör olarak yapılan orman yangınlarına neden olanlara ağır cezalar verilmelidir. Orman Yangınları ile mücadelede askeri itfaiyelerin de görev alması faydalı olacaktır.

Türkiye Afet Müdahale planı(TAMP) güncellenmelidir. GAMER, AADYM çalışmaları sürekli tatbikatlarla aktif edilmelidir. Her İlçe'de Afet ve Acil Durum Yönetim Merkezi oluşturulmalıdır.

Ülkemizin coğrafi ve fiziki şartları göz önüne alarak, yeni bir ulusal afet ve acil durum müdahale planı hazırlanmalı, tatbikatlar yapılarak aktif hale getirilmeli ve afetler gelmeden önce uygulamaya geçirilmelidir.

Şener Mengene
Stratejist-Araştırmacı-Yazar
Strateji Enstitüsü Başkanı