Bunu kimse yazmayacak belki ama ben yazayım; Ünal Karaman olsam, Novak’ı kanat santrafora çeker, Sturridge’ye bir ton para gömmezdim. Eğer onu düşünmüyorsa, bari Novak’ı bekte değil, hücumda kullanmak lazım.
Herkesin izlediği maçı detaylı yorumlamaya lüzum yok. Dikkat çeken noktalar bana göre şöyleydi;
Tura rağmen, Trabzonspor sahayı parselleyen bir takımla oynayacağı zaman çok zorlanır. Sparta Prag, Kanga’nın sürüklediği takım. Kanga orta alandan top alıp, takımı yönetti. Sosa da Trabzonspor adına oyunu kuran adam ama Yusuf’u yok.
Sosa’nın sağındaki, solundaki adamın performansı çok önemli. Abdülkadir de çok efor verdi. Kritik oyuncu Parmak’dı. Oyunun iki yönünü oynamak zorunda kaldı ve de başarılıydı.
Ünal Karaman, 60’dan sonra takımı erkenden yenilemesi gerekebilirdi. Orta sahayı daha kalabalık hale getirse, maç, 1-1 olmazdı.
Kaleci Uğurcan’a birkaç maç daha veriyorum, sonrasında kaleye Erce geçebilir.
Envekame penaltıyı kaçırmasına rağmen, kanat forvet olarak üzerine düşeni yaptı. Norveçli Sorloth’un iki maçta attığı gollerle Trabzonspor turu geçti. Eğer alınmamış olsaydı, bu goller de olmayacaktı muhtemelen. Sorloth, gol attı ama ısırması da lazım. Onu da göremedim henüz.
Trabzon şehri, bu sene takımına ayrı bir inanıyor. Tribünlerden okuduğumuz bu. Her şeye rağmen beklentiyi orta seviyelerde tutmak lazım. Trabzonspor’un en çok neyi gözüne battı derseniz, vazgeçmeyen bir takım olma yolunda. Daha olmadı, sadece bu yolda.