HÜLYA KOÇYİĞİT PROGRAMINDA ÇİÇEK DİLLİGİL’İ AĞIRLAD

Türk Sineması’nın efsane ismi Hülya Koçyiğit, TRT 2 ekranlarında yayınlanan “Film Gibi Hayatlar” da konuklarını ağırlamaya devam ediyor. Programın bu haftaki konuğu ünlü oyuncu Çiçek Dilligil oldu. Programda sorulan sorular ve yayınlanan görüntüler üzerine duygulanan Çiçek Dilligil Hülya Koçyiğit’e ‘’Sizi görmek beni anneme ve babama götürüyor’’ diyerek duygu dolu anlar yaşadı.

HÜLYA KOÇYİĞİT PROGRAMINDA ÇİÇEK DİLLİGİL’İ AĞIRLAD

Türk Sineması’nın efsane ismi Hülya Koçyiğit, TRT 2 ekranlarında yayınlanan “Film Gibi Hayatlar” da konuklarını ağırlamaya devam ediyor. Programın bu haftaki konuğu ünlü oyuncu Çiçek Dilligil oldu. Programda sorulan sorular ve yayınlanan görüntüler üzerine duygulanan Çiçek Dilligil Hülya Koçyiğit’e ‘’Sizi görmek beni anneme ve babama götürüyor’’ diyerek duygu dolu anlar yaşadı.

HÜLYA KOÇYİĞİT PROGRAMINDA ÇİÇEK DİLLİGİL’İ AĞIRLAD
Editor: admin
09 Ağustos 2020 - 22:03

Türk Sineması’nın efsane ismi Hülya Koçyiğit, TRT 2 ekranlarında yayınlanan “Film Gibi Hayatlar” da konuklarını ağırlamaya devam ediyor. Programın bu haftaki konuğu ünlü oyuncu Çiçek Dilligil oldu.
Programa Çiçek Dilligil’in ailesinden,  sinema ve tiyatroya emek vermiş insanlar  yâd edilerek başlanırken, Hülya Koçyiğit  Çiçek Dilligil’in ailesindeki oyuncularla film çektiğini belirterek, kendisini o ailenin bir parçasıymış gibi gördüğünü söyledi ve kaybettiğimiz değerli sanatçıları “Baban Avni Dilligil, ustaların ustası, hepimizin ustası, çok değerlimiz. Annen Belkıs Dilligil, abin Rahmi Dilligil,  halan Aliye Rona, teyzen Mualla Kavur, enişten Renan Fosforoğlu, kuzenlerin Ferdi Merter Fosforoğlu, Enis Fosforoğlu… Hepsi benim rol arkadaşım oldular, ailenin içinde hissettim kendimi. Çok güzel bir aile.” diyerek andı.
‘’Babamı Filmlerde Görerek Büyüdüm’’
Çiçek Dilligil, babasının tiyatro sahnesinin arkasında kalp krizi geçirmesiyle aramızdan ayrılışını ise “Babamı kaybettiğimde ben iki yaşımdaydım ve babam ise atmışlı yaşların başındaydı. O zaman teknoloji böyle değildi elbette, kalp krizini böyle bir dönemde geçirmiş olsaydı belki erken müdahele edilebilirdi. Belki kader ama çok erken bir ölüm olmuş. Bir tiyatro oyunundan çıktıktan sonra, sahnenin öbür kısmında diyeyim, vefat etmişti. Ben hiç hatırlamıyorum babamı“  cümleleriyle anlatarak babasını filmlerde görerek büyüdüğünü ve bunun büyük bir şans olduğunu söyledi.
“Annem çok güçlü bir kadındı’’
Ailenin en küçüğü olduğunu söyleyen Dilligil, kendi doğumunun aile için sürpriz olduğunu, babasının hayatını kaybetmeden önce “Ben size bir demet çiçek bırakıp gidiyorum.” dediğini söyledi. Babasının vefatıyla çok zorlu günler geçirdiklerini söyleyen oyuncu, annesinin bu süreçte çok güçlü durduğunu ise  “O kadar güçlü biriydi ki annem. Abim konservatuvarda yatılı olarak Ankara Hacettepe’de okudu.  O da yoktu ve biz iki kadındık. Ama annem o kadar güçlü bir figürdü ki bazı zorluklar çektiğinde ağlardı ve ben ‘Ne oluyor?’ diye sorduğumda ‘Soğan doğruyorum, gözümden yaş akıyor’ diye cevap verirdi. Hep kapı gibiydi arkamda.” diyerek belirtti.  Çiçek Dilligil, halası Aliye Rona’dan herkesin korktuğunu fakat halasının kendisini çok sevdiğini, kucağında oturttuğunu hatta o zamanlarda ona bisiklete binmeyi öğrettiğini anlattı.
‘’Okuma yazma bilmeden  film için seslendirme stüdyosuna  gittim’’
Programda, Çiçek Dilligil’in çocukken oynadığı ilk dizi olan Minik Cadı’dan  görüntülere de yer verildi. Çiçek Dilligil, o zaman kendisine Murat Köseoğlu’nun bu filmde oynamasını teklif ettiğini, okuma yazma bilmeden stüdyoya seslendirmeye girdiğini şöyle anlattı: Dublaja girdik, ben ilkokul bire gidiyordum ve harfleri kocaman kocaman yazıp onları okuyarak, stüdyoya soktular beni. Rüya gibiydi.”
 
‘’Sizi görmek beni anneme, babama götürüyor’’
Çiçek Dilligil, Hülya Koçyiğit’in programında sorular ve görüntüler üzerine zaman yolculuğuna çıktığını söyledi. Zaman zaman boğazı düğümlenen ve konuşmakta zorlanan Dilligil “Biraz fazla acılı bir yaşam var aslında baktığınızda. Hani hayatım evet sinema. Ama çok taze. Sizi görmek çok eskiye götürüyor beni. Anneme, babama çocukluğuma götürüyor. Canlı canlı sizle böyle bir arada olmak beni biraz geçmişe götürdü getirdi.” dedi.
“Bülent Ecevit, babamın öğrencisiymiş”
Attığı her adımda ailesini düşündüğünü söyleyen Dilligil, babasının oyunculuğun yanında bir eğitimci olduğunu da değindi. Metin Serezli ve Bülent Ecevit’in babasının öğrencileri olduğunu söyleyen Çiçek Dilligil “Onların zamanında tabi konservatuvarda yetişmemişti ama kendileri hoca olmuştu. Kimler kimler yetişmiş… Rahmetli Metin Serezli…  Bülent Ecevit bile öğrencisi olmuş babamın…”              
‘’Çılgın Bediş yeniden çekiliyor’’
Bir döneme damgasını vuran Çılgın Bediş projesinden de programda konuşuldu. Dizideki karakterlerle geçtiğimiz günlerde birlikte internet üzerinden konuştuklarını söyleyen Çiçek Dilligil, dizinin 72 bölüm sürdüğünü, 72 bölümün de günün birincisi seçildiğini söyledi.
Hülya Koçyiğit, dizinin dijital ortamlar için tekrar çekilip çekilmeyeceğini sorduğunda Dilligil “Birtakım hareketler başladı çünkü Çılgın Bediş, nesil büyüten bir diziydi. Hatta şu anda bizim büyüttüklerimiz kendi çocuklarına  internet aracılığıyla tekrar izletiyorlar. Bu nesil de büyüyecek. Mahrum bırakmamak lazım. Galiba biraz daha Bediş geliyor gibi görünüyor.”  diyerek izleyicilere müjdeli haberi verdi. 
Dizinin bu kadar çok tutulmasının sebebinin samimiyet olduğunu söyleyen Dilligil, senaryoyu tüm ekibin hevesle okuduğunu söyleyerek “Çılgın Bediş o kadar sürprizli bir iş olmuştu ki yani hepimizin çılgınlar gibi okuduğu bir diziydi zaten. İlk yaz dizisiydi. ‘Olur mu olmaz mı, yazın diziye başlanır mı?’ dedik, oldu. Ekibin enerjisi çok tuttu.” dedi.
“Hepsine ayrı ayrı hayranım”
Oyunculuk dersleri de veren Çiçek Dilligil öğrencilerini çok sevdiğini, bazen eleştirse de büyük bir keyif ve gururla onları izlediğini söyledi. “Bayılıyorum. Hepsine ayrı ayrı hayranım. Bir yandan da çok eleştiriyorum ister istemez. Büyük bir keyifle, gururla izliyorum ama.’’ diyen Dilligil oyunculukla ilgili hiç bitmeyen hayallerinin olduğunu belirterek jüri üyeliğinden ve tiyatro hocalığından sıyrılınca, tiyatro oyunlarında oynamak istediğini söyledi ve ‘’Rol arsızı oldum’’ dedi.