12 Eylül 1980 tarihinde yapılan, ihtilal Türk demokrasi tarihinin ikinci büyük askeri darbesidir? Kara 12 Eylül ihtilali milletimizin siyasi ve sosyal hayatına bir bomba gibi düşerek, çok derin, izler bırakan ve büyük yaralar açan zalim Genarellerin gerçekleştirmiş olduğu bir cuntadır. Bugün o darbenin kahramanlarını, nefretle ve lanetle yad etmenin hazzını yaşıyoruz.?

     12 Eylül darbesinin üzerinden tam 38 yıl geçti? Acıları bugün ki gibi yüreğimizde hala taze, o zalimane uygulamalar, hafızalarımızda hala canlı? Özellikle genç fidanlarımızın idam edilişini, haksız işkencelerle katledişlerini nefretle kınıyor ve lanetliyoruz. Hayatlarının baharlarında suçları olmadığı halde ellerinde Kuran ve bayrak ile idam sehpasına çıkan; Selçuk DURACIK, Halil ESENDAĞ, Cengiz BAKTEMUR, İsmet ŞAHİN, Mustafa PEHLİVANOĞLU, Fikri ARIKAN, Cevdet KARAKAŞ, Ali Bülent ORKAN, Ahmet KERSE ve Hüseyin KURUMAHMUTOĞLU gibi işkenceler de şehit olan Türk Milliyetçisi - Ülkücüleri rahmetle ve şükranla anıyor, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyoruz.

    Aziz Türk milletinin Anayasal düzenine ve huzuruna kast edenler, terörün tırmanmasını sağlayarak darbenin olgunlaşmasını bekleyerek olaylara müdahil olmayan o alçakları dönemin Silahlı kuvvetlerini yönetenleri bu gün lanetle esefle kınıyoruz. İnançları gereği o gün devletinin bölünüp parçalanmasına gönlü razı olmayan ve emperyalist güçlerin Türkiye Cumhuriyeti Devleti üzerinde bir ameliyat yapılmasına izin vermeyen Ülkücü hareketin mensupları tek, tek tutuklanarak o meşhur Mamak zindanlarına ve çeşitli ceza evlerine tıkılarak zalimane muamelelere tabi tutuldular.

    Huksuzluktan bir başka hukuka sığınan sözde adaleti tecelli ettiren bu zalim darbeci güruhun iman dolu yüreklerin temsilcileri olan genç fidanlarımıza zalimce işkenceler ederek yusuf yüzlü kardeşlerimizi uydurma yalanlarla cunta mahkemelerinde yargılayarak idam ettiler. Milli Güvenlik Konsey'inin başkan ve üyelerinin asmasaydık da beslesemiydik diye başlayan ifadeleri için söylenecek tek şey, sizler katil komitacılarsınız?

      Ünlü Yağmur şiirinin yani Naat'ın şair'i Prof Dr Nurullah genç dizelerinde hukuku o günkü adalet mekanizmasını şu şekilde ifade ediyor.?

Haritanın en beyaz noktasına kan düştü
Kırıldı adaletin kılıcı ; kalkan düştü
Mahkumlar yargılıyor ; hakimler mahkum şimdi
Hakların temeline sanki bir volkan düştü.!

 İşte o darbeci komitacıların kurduğu adalet sistemi böyle bir zalimane bir durumdu? Masum ve suçsuz insanlar idam edilerek hayatları söndürüldü. Yaşamın baharında filizlenmiş arslanlar fani dünyadan ebediyete aziz şehitler olarak göç ettiler. Bugün her bir aziz şehidimiz Vatan kahramanı, idol ve efsane olarak Türk - İslam ülküsünün felsefesine hizmet etmenin huzuruyla ebedi istirahatgahlarında yatmaktadırlar.

     Cehennem çukurları bu darbeci zalim komitacılar için kazan kaynatıyor. Bir sağdan bir soldan bir asın denge sağlansın demek adalete ve hukuka karşı yapılmış katliamdır? Böyle bir zihniyetten doğru işler beklemek elbette abesle iştigaldir. İdolojik olarak o gün sosyal demokrat kimlikliiler ve marjinal fraksiyon düşüncede olanlar da bu zalim zihniyetin darbecilerin gazabından kurtulamadılar. Bir çok fikir mensubu bu vahşi kapitalizmin temsilcileri tarafından işkence gördü bir çoğu idam edilerek hayatları söndürüldü. Hayat felsefeleri devlet ve millet olan Ülkücü iradenin temsilcileri vatan için, ezan için ve Kuran-i Kerim için bu cefa ya katlanmışlardı. Kara 12 Eylül parçalanmış aileler, hayalleri çalınan genç nesiller ve hayatlarının baharlarında idam edilen yiğit evlatlarımızın acılarıyla bizler bugünlere geldik.

     Bu gün eğer huzur ve güven içerisinde yaşıyorsak, bunu aziz şehitlerimize ve vatan için şehadete yürüyenlere borçluyuz. 12 Eylül darbesini yapanlar birer alçak ve zelil gibi bu fani dünyadan ayrıldılar. Askeri darbenin konsey başkanı daha sonra 1982 yılında ki referandumla Cumhurbaşkanı seçilen Kenan Evren uzun süren hastalığında çok çile çekti. ızdıraplı bir hayatı oldu. Öldüğünde cenazesinde ki insan sayısı parmakla sayılacak kadar azdı? Tam bir zalim komitacıya yakışır cenaze töreni oldu. Tarihe kara bir leke olarak düşen 12 Eylül darbesi herkes tarafından nefretle yad ediliyor, kahramanları kötü şöhretli zalimler topluluğu olarak anılıyorlar.

     Bu viraj siyaseten ideolojik inisiyatifli, milli refkleksli vatansever Türk-İslam Ülkücülerin sayesinde dönülmüştür.

"Ne mutlu bu kutlu davanın mutlu yolcularına."

Ali KARACA
12.09.2018
İstanbul