ABD İLİŞKİLERİMİZ BOZULUYOR ..!!!
ALİ  KARACA

ALİ KARACA

ABD İLİŞKİLERİMİZ BOZULUYOR ..!!!

12 Ekim 2017 - 06:51

18 Şubat 1952 yılında Ord Prof Dr Fuat Köprülü'nün dışişleri bakanlığı yaptığı Adnan Menderes hükümeti döneminde Türkiye Cumhuriyeti devleti NATO'ya resmen üye olmuştur. 

Zamanla iyi ilişkilerimizin oluşması sonucunda, müttefiklikten AKP siyasi iktidarı sayesinde stratejik ortaklığa terfi etmiştik. Bu tarihi sürecin ilk yolculuğunun serüveni merhum Turgut Özal'la başlamıştır.
2 Ağustos 1990 yılında Irakın Kuveyt'i işgal etmesiyle Orta Doğu da başlayan krizin ayak sesleri işitilmeye başlanmıştır. ABD öncülüğünde ki koalisyon güçleri (28 devletin iştiraki) ile Irak devleti arasında yapılan ve adına 1. Körfez savaşı denilmiştir.
Çöl fırtınası adı verilen 24-28 Şubat 1991 tarihinde yüz saatlik bir kara harekatı ile Kuveyt'te ki Irak kara kuvvetlerinin imhası ve kalanların teslim olmasıyla George H.W Bush başkanı olduğu ABD ve müttefiklerinin kazandığı bir savaştır. Irak devleti ve Saddam Hüseyin böylece boyunun ölçüsünü almıştır.
8. Cumurbaşkanımız merhum Turgut Özal Irak savaşına Türkiye Cumhuriyet'i devletini sokmak için yoğun bir çaba ve gayret göstermiş fakat başarılı olamamıştır. ABD hayranlığı ve bu konuda bazı imtiyazlar elde edilebileceği düşüncesi mevcudiyeti hayata geçirilememiştir. Merhum Özal çok şey kaçırdığımızı düşünüyordu.?
Türkiye Cumhuriyet'i devleti 1. Körfez savaşına fiilen katılmamış fakat İncirlik Hava üssünü ABD uçaklarının kullanmasına müsade etmiştir. Ayrıca Türk tarafı Kerkük- Yumurtalık boru hattını kapatarak Irak devletini cezalandırmıştır. İyi ilişkiler ABD ile o dönemde kısmen de olsa böylece rotasında yol aldı.
2. Körfez krizi Irak'ın kitle imha silahı olduğu gerekçesiyle ABD öncülüğündeki Uluslararası güçlerin Irak'a demokrasi getirme amacıyla yapılmış olan uyduruk bir harekattır (20 Mart 2003) Çin, Rusya, Fransa, Belçika, Suriye gibi devletlerin karşı çıkmasına rağmen bu operasyon gerçekleştirildi.
ABD ile ilişkilerimizin bozulması (1 Mart 2003) Irak tezkeresi TBMM reddedilmesi ABD yönetimi ve kongre tarafından hayal kırıklığı yaratmıştır. ABD Irak'ta tehlikeli bir duruma maruz kalmıştır. ABD Kuzey seçeneğini değiştirmek zorunda kalmıştır. Böyle ilk kez ilişkilerimiz zedelenmiştir.
AKP hükümetinin kolay bir durumda olmadığı döneme denk gelmesi bu tezkerenin geri çevrilmesine yol açmıştır. AKP'nin bu tezi ne kadar karşılık bulmuştur, yaşanılanlardan veya ilişkilerinmizden anlaşılmaktadır. Bizim Kerkük ve Musul konusunda hassasiyetlerimiz vardır.
Orta Doğu Suriye ve Irak konusu başımızı ağırtmaya devam edecektir. 25 Eylül 2017 tarihinde Irak Kürt Bölgesel Yönetiminin gerçekleştirmiş olduğu referandum, şaibeli de olsa kabul edildi. ABD Dışişleri bakanlığı tek taraflı bağımsızlık referandumundan derin bir hayal kırıklığına uğradığını açıkladı. 
Başta Türkiye ve Bağdat yönetimi olmak üzere çevremizde ki tüm ülkelerin karşı çıkmasına, rağmen Irak Bölgesel Kürt Yönetimi ABD istemediği referandumu gerçekleştirdi. Bu durumda bile ABD ile bir ortaklık gerçekleştiremedik. Musul ve Kerkük konusu orada ki Türk vatandaşlarımızın sorunları da devam edecektir.
ABD ve Türkiye karşılıklı vizeleri askıya alması ilişkilerimiz açısından çok önemli bir sorunu da ortaya koymuştur. Bu durumdan vizesi mevcut olanlar, vize başvurusu yapıp onay alanlar bu durumdan etkilenmeyecek. Bu durumun dışında kalanlar seyahat etmek isteyen Türk ve ABD vatandaşları mağdur olacaklar. Bu karar diplomatik dahil tüm pasaportlar için geçerli olacaktır.
Vizelerin askıya alınması ABD Büyükelçiliği İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Metin Topuz'un Fetö terör örgütünden tutuklanması sonrası geldi. Topuz'un Fetöcü polis şefleri ile ABD seyahat ettiğinin ortaya çıkması bardağı taşıran son damla olmuştur. Metin Topuz'un 15 Temmuz darbe kalkışması girişiminde bulunanlarla ilişkisi bu tutuklamayı gerçekleştirmiştir. Yine Metin Topuz'un firari savcı Zekeriya Öz ile iki kez görüştüğünü kabul etmesi 15 Temmuz darbe kalkışmasının arkasında Uluslararası istihbarat örgütlerinin olduğunun kanıtıdır.
Telefon görüşmeleri Topuz'un darbecilerle teması hain olduğunun tescillidir. İletişim kayıtları ortada, Fetö örgütü elemanını yada ajanını kaybedince, ABD'de vize kozunu ortaya koyarak elini kuvvetlendirmek istemiştir. ByLok kullanan bu elemanlar ancak her şey deşifre olduktan sonra kimlikleri tespit edilebilmiştir.
ABD ile ilişkiler bozulmuştur Fetö terör örgütünün lideri ve ekibi iyi çalışmış ilişkileri germiştir. Bu ilişkiler nasıl düzelir neler yapılır bunu bekleyerek göreceğiz.

Ali KARACA
09.10.2017
İstanbul

YORUMLAR