Şiir Dostu Kamil Çakır'dan Bölümlü Belgeseli

Şair yazar Kamil Çakır'ın Kaleminden Doğduğu büyüdüğü havasını soluduğu suyunu içtiği Köyünü yıllar sonra yaşadıklarını ve gördüklerini kaleme dökerek gençliğe öğüt gibi bir eser bıraktı

Şiir Dostu Kamil Çakır'dan Bölümlü Belgeseli

Şair yazar Kamil Çakır'ın Kaleminden Doğduğu büyüdüğü havasını soluduğu suyunu içtiği Köyünü yıllar sonra yaşadıklarını ve gördüklerini kaleme dökerek gençliğe öğüt gibi bir eser bıraktı

Şiir Dostu Kamil Çakır'dan Bölümlü Belgeseli
Editor: admin
16 Ağustos 2018 - 10:58

BÖLÜMLÜ   (ZİSİNO)

Of’un incisidir Bölümlü köyü 
Zisino ismini ankmadan olmaz 
Cennetten bir bahçe köşesi kıyı
Gurbetten sılaya bakmadan olmaz

Hapşiyas köprüsü ilk durağımız 
Boyunca asılı Türk bayrağımız 
Mahirdir ustası hem çırağımız 
Eşsiz mimariyle çakmadan olmaz

Tatlı bir husumet yer paylarında 
İlahi bereket var çaylarında
Güneşi kavurur yaz aylarında
Temmuzda komlara çıkmadan olmaz

İyi insanların yurdu Kalanas 
Biraz daha yürü önün Hapşiyas 
Fililide bir çay içmeli esas 
Demlikten hohollu dökmeden olmaz

Hacımahmutludan seyreyle köyü 
Karaver, Alizap, Lako’nun suyu 
Çayırda ifteri bir adam boyu 
Şar vurmadan önce kırkmadan olmaz

Kaban’la Ğayduraş yüz yüze bakar 
Zeruksa geçmişte çok canlar yakar 
Kurkuruç’tan köyün tüm suyu akar 
Dereden geçerken ürkmeden olmaz

Su sesiyle uyur gece Evliyas 
Patika yollara mahkûm Korciyas 
Ayrı dünyalarda yaşar Keveras 
Sanma ki zenginlik lokmadan olmaz

Siliman’da talim Kur’an Kursunda 
Okuyanlar şimdi elli yaşında 
Vefat eden hocaların yasında 
Hatırladığın an irkmeden olmaz

Nahandako, Tepe, Belganiya’da
Nabodamo, Malina, Tahaya’da
Narimlar, Selmeler hem Furniya’da
Sabah namazıyla kalkmadan olmaz.

Unuttum sanmayın Yanika’ları
Urum Mahlesinde Çinika’ları 
Resuloğlu, Balek, Plakaları
Gece gezmelerde korkmadan olmaz

Mamanoğlu, Kida, Yesiroğları
Beşinci, Sandıkçı, Şokaroğları
Baltacı, Ospita ve Şoroğları
Çakıroğlarına hükmeden olmaz.

Daha sayayım mı, Hatipoğları
Bostanoğlu Keleş, Gariboğları
Armudu, kirazı, üzüm bağları
Asmasından yere sarkmadan olmaz.

Bitti zannetmeyin Kutroğları var, 
Efendi, Kalomer, Veloğları var, 
Hacısı, Mollası, Safoğları var 
Kukuloğlunda diz çökmeden olmaz

İki parça bulut çifte burundan 
Göründümü ümidi kes yarından 
Yağmur habercisi sessiz derinden 
Ocakta çırayı yakmadan olmaz

Şu çay fabrikası ekmek kapısı
Çalışma süresi dört ay hepisi 
Köylünün bilinir mülkü, tapusu 
Etrafı taze çay kokmadan olmaz

Kerendi sallarken lâkon belinde 
“Yureğum” türküsü söyler dilinde 
Yayladan inekler köye gelende 
Boynuna çınkrağı takmadan olmaz

Değirmene erken varmalı gerek 
Sakonara zahre vermeli gerek 
Karganar, taşına vurmalı gerek 
Harkından bolca su akmadan olmaz

Matika oynayıp mile kapmalı
Tahta arabayla yarış yapmalı
Şosadan patika yola sapmalı
Sıtta çizgisinden sekmeden olmaz

Kukkuda ararsın köşe ve bucak 
Kamçıda kızarır eller ve bacak 
Üçtaş oyununda korkaklar kaçak
Foduğa çubuğu sokmadan olmaz

Tek sıkıntımız var çekişme, hizip 
Kimisi ciddidir, kimisi muzip 
Kışın kufurları üst üste dizip 
Kalif yapıp sonra yıkmadan olmaz

Feliyle pekmezi yemekse arzun 
Armut toplamalı oğlunla kızın 
Şıra olsun diye tokmakla ezin 
Mengeneye koyup sıkmadan olmaz

Sabah kahvaltıda muhlama yersin 
Öğlen turşu, korkot, Allah bol versin 
Otları bir güzel tavana sersin 
Bir de otlukları tıkmadan olmaz

Ahırda dört inek yaz kış yaprak ser 
Birisi mozika, üçü hazır yer 
Senenin sonunda o da oğurler 
Öküzün önüne kakmadan olmaz

Hamuçara ile tatlansın ağzın 
Ormanda likarba arasın gözün 
Muşmula yiyince buruşsun yüzün 
Lahanayı dipten burkmadan olmaz

Her tarafta çaylık, dağ bayır orman 
Ambara koymalı nevale, harman 
Dizlerde kalmamış olsa da derman 
Bahçeye anaba dikmeden olmaz

Tarlayı ilk önce bellemelisin 
Kazmayla her yanı ellemelisin 
Gübre kalmamışsa küllemelisin 
Mısır tohumunu ekmeden olmaz

Adım adım gezdik Sabiyaları
Kim özlemedi ki limliyaları
Çayları kaplayan likseyaları
Tutupta kökünden sökmeden olmaz

Kalanas camisi ahşaptan kapı
Silimanda taştan tarihi yapı
Elinde orağı, belinde ipi 
Akşama dek ot kes, bıkmadan olmaz

Yaz günlerinde dağın evinde 
Kış günlerinde bağın evinde 
Cumalık gününde düğün evinde 
Mermiyi bacaya sıkmadan olmaz

Sevmedim ömrümce yalan dolanı
Ne yalanı sevdim ne de yılanı
Anne babasına asî olanı
Yakasından tutup silkmeden olmaz

Kalbim heyecanla atıyor şimdi 
Horozlar erkenden ötüyor şimdi 
Gözümde memleket tütüyor şimdi 
Hasretle boynunu bükmeden olmaz

Kâmil Çakır 
Bölümlü(Zisino)


YORUMLAR