Trabzonsporluların en mutsuz olduğu dönemlerden birini yaşıyoruz. Bordo Mavi Net Trabzonsporlular Birliği tam da bu sırada Özkan Sümer’i İstanbul’a davet etti bir panel için.  Sunumu nacizane ben yaptım. Biz bizeydik, herşeyi rahatça konuşabildik. Hatta Özkan Sümer’e, ‘Olaylı Fenerbahçe maçından sonra neden istifa ettin, kalıp mücadele etmen gerekmez miydi diye de sordum?  O da bana, ‘Ben bir mesaj vermek istedim. Aldığım karardan da dönemezdim’ şeklinde cevap verdi. Mesaj alınamamış olacak ki, 2004-2005 ve 2010-2011 sezonlarında sistem bize, haddini bildirdi. Panelde neler konuşuldu?   Medyaya Özkan Sümer, ‘ Aradığınız ne varsa, kaybettiğiniz yerdedir’ diyerek sanki öze dönüş tek kurtuluş demiş gibi algılandı. Asla böyle değil. Hatta dedi ki, ‘Trabzonspor’un efsane olduğu, şampiyon olduğu yıllardaki gibi bir sisteme artık başarı getirmez. Futbol değişti; endüstriyel futbol var. Kendini yenilemeniz lazım.’ Şimdi bundan ne anlam çıkarırsınız? Benim zaman zaman yazılarımda yer verdiğim, ‘Yeni Trabzonspor Olgusu.’ Trabzonspor, şampiyon yıllardan sonra, başka bir Trabzonspor olmaya çalıştı. Yani aslında, İstanbul kulüplerinden biri gibi olmak istedi. Onlar gibi, şaşalı teknik adamlar ve oyuncularla ‘show-business’a yöneldi; işin gösteri kısmını seçti. Hala daha bu yoldadır. Ve onu yönetenler, onu bu kulvardan artık çıkaramazlar. Taraftarı ve medyası gösteri kısmından bu saatten sonra vazgeçmeyecektir.  Kimse itiraf edemese de ben yazayım; Evet bir Trabzon futbol ekolü, yani okulu vardı. Çok uzun senelerdir artık yok..!  Sümer aslında bunu söyledi. Yeniden okul olmadan başlayabiliriz ve yeniden deneyebiliriz ama ama, endüstriyel futbola sırtımızı dönmeyeceğiz.  Yeniden bir ekol olur muyuz olmaz mıyız, buna yönetenler karar verecek. Taraftarı ve maalesef medyası da ekol’den habersiz. Hafta sonu maç oynansın, yenelim keyfimiz olsun, mağlup olursak yönetimi ve hocayı istifaya davet ederiz anlayışında. Tutttuğu, armasına, formasına, hikayesine aşık olduğu takımı tanımadıklarını düşünüyorum.  Özetle, Özkan Sümer’in üzerinde durduğu birinci nokta, Yeni Trabzonspor’u yeni bir anlayışla yeniden sahneye sürebiliriz. O yılları anıp durmayın, o yılların kafasıyla geri gidersiniz. Üreten, yenilikçi, kendi birikimlerini kullanan bir Trabzonspor yeniden ekol olabilir. Sümer’in bazı cümlelerini alıp, ‘Kaybımızı, kaybettiğimiz yerde arayalım’ cümlesinden ‘yerlinin yerlisi, özevlatlar olmasa olmaz’ gibi bir anlam çıkartmayın. Ki Sümer bence baştan sonra gelenekçi gibi değil, yenilikçi ve reformist bir konuşma yaptı. ‘Trabzospor duygusal tabanını  kaybediyor mu, Mardinli, Muğlalı Trabzonsporlular gelecekte olmayacak mı soruma, onlar zaten Trabzonsporlu olamazlar. Önce bu şehirli olacaksın, Trabzonlu..’ cevabı çok kişiyi üzer, en başta beni!  Salondakilerden biri Trabzonspor Dergileri için yazılar yazan Ali Eroğlu Trabzonlu değil. Eee, olamaz mı Trabzonsporlu..? Özkan Sümer’i ve eski genel sekreter Av.Ergin Kulaçoğlu’nu dinledik.
Her ikisinden de fikri olarak beslendik. 
Trabzonspor tarihinde adı geçen bir insanları gençlerin dinlemesi de onlar için bir şans. Bunu sağlayan Bordo MaviNet ekibini de kutlamak gerek.