Sözlerime insan medeniyetin ve beşeriyetin ürünüdür onun gereğini yapar sözümle başlıyorum? Çok kıymetli okuyucularımız, cahiliye aklının bile böyle bir vahşete ve tecavüze imza atamadığı gerçeği de bilinmekteyken, nasıl olur da böyle bir gözü dönmüşlükle karşı karşıya kalabildik.

     Ey ahali, ey milletimiz kendimizi bir sorgulayalım.? Biz kimiz ve kaybettiğimiz şey ne onu arayarak bulalım. Vicdan ve izan böyle bir topyekün katliamı insanlık dışı muameleyi gencecik körpe bedenlere reva görecek ne yaptı. Hukuk ve adalet ne için var. Ağzından salya akan bu sapık zihniyet bizim insanımız mı? Yada vicdanları yaralayan küçücük çoçukları ve bebeleri vahşice öldürenler, tecavüz edenler, aslında tüm beşeriyeti ve insanlığı yerle bir ederek bizleri çaresizlik içerinde bıraktılar.

     Ey ümmeti Muhammed ey Türk halkı, ey merhamet ve vicdan sahipleri ne yapmanız gerekiyorsa yapın. Çürütün bu sapık zihniyetli, hastalıklı bu zavallıların eylemlerini? İnanç ve iman değerleri bir kişiyi adaletli ve adil insan yapar, topluma faydalı bir birey olarak hazırlar. Toplumsal huzuru ve barışı tekrar inşaa edebilmemiz için yeniden ayağa kalkmalıyız. Sevgi ve merhameti yeniden kalplerde mutlaka yeşertmeliyiz çünkü Bu değerleri barındırmayan taş kalpli olanlarda sevgi tomurcukları yeşermez.

     Böyle bir gözü dönmüşlüğü böyle bir olayı hiç duymadık, hiç işitmedik. Maalesef tecavüz ve tacizcin en kötü örneklerine şahit olduk? Toplum bu hale nasıl geldi diye hiç sorguladık mı! Milliyet ve mezhep ve din farklılığı böyle bir uygulamayı yapma hakkı verir mi. Bu planlı bir vahşet mi acaba cahiliye Arabiyesi başta olmak üzere yarı vahşi Hıristiyanlar bile bu kadar hiç vahşi olmamıştı. Türk milletinin, yüce İslam inancının temsilcilerinin, vicdanına ve şevkatli yüreklerine sesleniyorum? Bu kangren olmuş hastalıklı uzuvumuzu kesip atalım.

     Asılsın bu alçaklar milletimizin ve toplumumuzun yüz karaları, şeref yoksunu hastalıklı beyinler? Her bir birey, kurumsal kimlik, sivil toplum örgütleri ve başta devlet büyüklerimiz milli güvenliğimiz tehlikeye düştüğünde, Fetö kalkışması yaşandığında tek yürek oluyorsa, yüreğimizin zarını sızlatan bu olayda da tekrar tek vücut olarak kamu vicadınını yerle bir eden bu olaya karşı tepki koymalıdır. Devletimizin var olduğunu namusu bize emanet bu garibanları korumak görevini yerine getirmelidir.

     Duyarsız olmayalım ailemizle, sivil toplumun bir parçası olan derneklerimiz vasıtasıyla,sesimizi yükseltelim haksızlığa isyan edelim. Bitap düştüğüm utancımla birlikte kırılmış hayallerim ve et yığını haline gelmiş bedenim nasıl insanım diyebilecek şimdi.

    Tek kelimeyle yazıklar olsun, yazıklar olsun...

Ali KARACA